Sonsuzluk yolunda tükenen en son kapıyı açarken içerde birinin daha var olduğu farketmişti yolundan dönüş yoktu bu kendi hakikatiyle birleşmesi için entel bir rakstı
kendisine entellektüel görünen bunca insan arasından ayırt etmesi olanaksızdı ve doğa onun buna karşı dikkatlice sakınmasını öğretmişti
galiba düşlerde uyuyan sinsi gölgesiydi .yadırgamaya vesile olan günışıydı onu,
do ya tenasüp bir si’ydi
sessizliğe bakmadan ihtiyacı olduğunu farketti makineleşmiş beyin örtüsüyle yasarken cok cabuk unutuyordu ve yakıyordu gölgesine ziyan arkadasına zülm olan iç yakarışı
Farklı biçilmiş rollerde aynı yönde bakarken bile bir emsal çizmişti beyninde sanki
güne durgun
güne hasret
güne kıt gülüşlerle
biraz sorgun
biraz solgun
biraz biraz ve biraz alışkın
çökertilmemiş bir koğuşun orta sıralarında iki yüzlü kanayışlarıyla çoğalan mısralar tanesi gibiydi kapının kendisi
dökülürken yerinden korkuyla karışık itiraflar meşalesinden yaprak misali
bıraktı kendi dağ gibi görünen ufukların çizgisine , onur verici yorulmuşluğuna kendini
zorba bir felsefeye kutu misali yerleşti odanın tin’lenmiş heyecanına
vardı yalvartan’a
yola büyük bir yalan karıştı
varmadan pes eden kifayetsizliğine
yürek ağrıtan tekerlemeleri isminde cereyan tüketen bir bayram yeri yaşattı
Bulaşmış sakalında tütününü silkeleyen bir yaratıcıycı kendisi;çünkü kendi yaratıcılığına inanmadan yobaz düşüncelerin fikirleriyle beynini bulandırmıştı
korkutmadan söndürmek ister gibiydi yarım kalan loş ışığında gizli kalan yanlarını
Cebinin sol tarafında saklıyarak ufaltıyordu kendisine hazmedilen yaralarını
günışığına çıkmıştı ruhun iç geviş getiricileri
cereyan edilen vücudu tetikteydi oysa hamur gibi un atmadan tokalaşmıyordu enfesiyle
kacan sürüden kendisine doğru gelen hiçbir kurda yakalanmamıştı

Bir düşünceyi yapı yönünden oturtmak için çeşitli fikirlerden etkilenmemiz gerekir.
Yön vermeye calışan ışığında karanlık rutubetler saklar
Akan korkunç izlenim tüyoları derya dolusu kabarışlar bırakır kendisinde,çok cimridir fikirsel alışverişte
bir bakıma sıkarken seni ruhunu alarak birlikte turlar düzenbaz düzeni,döktüren köz/eni
kendine bırakılan seni
ve uçurumlarınla senleşen toprak mamüllerini
doğaya fırsat vermeden
geçmişe yönelik geleceğini ol derken öl’der..
kendini doğanın muazzam dönüşlerinin farkına bırakırken ,kalıbından düşük bir derecede üretirken vampir kılığındaki şiir sedyelerini gezdirenlerin dalışları ihmalini düşünmeye vakit bulamamıştı
sınıfta kalmış durumda olması ona kıvılcım yakmasına yeterdi
emanete hiyanet olmaz demesine sebebiyet veren bir kordonla ilerliyordu yaşama düşüncelerle tanışıktı
bu yüzden ölümü daha yakından tanıyordu
korkmaması ona daha cok cereyan ediyordu bir bakıma
sokulurken kendisine
kendi düşüncelerinde gizem katıyordu
en çeşitli ortamın gidebidiği yere yolu da açarken kendisiyle beraber;acaba fkirlerin çatışması durumunda
direnmeye kalkışırsak bu yüzü çirkeflenmiş düşünceler karşısında ne yapabilirdik?

Yönetenlerin hiçbir şüpheye maruz bırakılmadan başa gectiği dönemde,yaşamı çok basit,yüzeysel bir şekilde ele alıp değerlendirirken kendi sökülmüşlüğünde
entel bir raksı öğrenmeye çalışan entellektüel ayakkabılarını kırarak giydirmeye calışmalarında ana etken ne ise yontulmuş düşüncelerde kendi dünyasını insanlara sunmak da bir bakıma kurtulma acıyı daha hafife alarak kendi özürlerinden pay çıkarmaya calışmaktır.

S.frued’un derdini söyleyen rahatlar. cümlesinde de anlatıdığına göre insan derdine hakim olamayan ve bu yüzden kendi içnde dolaşırken söylemeye ihtiyac duyduğu iç sıkıntılara itaat eder.Bu insanın yaşlanana kadar devam eden iççizgi de duygusal bir varlık olduğunu da beraberinde getirir.
en ön safhalarda gizlediği kadim cümlesi belki de bundandı

’İsteyelim ya da istemiyelim hepimiz romantiğiz’ diyen başka yazarın da belli ettiği ana tema da insan doğal hayatında yüreğinden yoksun yaşayamaz bazen bir yönetici olduğu zamanda duygularıyla barışık olur,bu onun başka insanların simalarına verebileceği kuşku dejarzini beraberinde getirir ki bu da inanılmaz bir enerjiyle duygu değişimine sebep olur,
hayatın kalan parçasında derine inerken yoğrulmuş lahzaların içinden çıkarken düşüncelerini duygularıyla değiştiriyordu.YANİ DUYGUSALDI HERKES..
gezgin imgeler