güllük gülistanlık geçen bir anda kavranmamış kelimelerle oynamak gibi bir yaşamın tozlarını silkelemek için umut taşırdı gizemli yanıyla.... su gibi akan geçmişine bir sürü ek eklemek ardı kesilmez düşüncelerin kıyısında bekleyen ceylanın üzerine çığır açtığı sorunların çözüm arayışında düzene el değdirme serüveniyle karşı karşıya... koca topluma mal edilen eserlerin olmasını istemektir bazen ihanet gözlüklerini takarkan hayata bakışmak konarken gizli fısıltılara... yönetici bir hücrenin incelmiş hükümranlığın bekleyişlerine bir tarihi ekmek niyetinde kullanan bir sınırın var olduğu soylu kurnazlığında işgal edilen beyni yürütürken soğukkanlıkla.. dolu dolu geçen hüsranların içerde nuansların içinde biriktirdiği zorba bir pakettir,düşüncesel anlamda yetişmiş büyük devrim modelinde yaşam kuran insanları anti insancıl ,vicdansız bir vaziyette paket yapar içinde ne olduğu belirsiz bir kandırış saklarken.. sevda koşullar olgunlaşırken sevmeyi beklemektir karşılıksız,kıl olduğun bütün kıvırcık dalgalar seni kendine çeker değişim diye adlandırılan başlıklar,her alana yayılmış bir lisanın terimleriyle dalgalarına boyun bükmek istediği bir gerçek varken uygunsuz sevgiler büyütemezsin... kendi düşüncelerini şüpheden uzak yaklaşmasını istediği bir değişime sürüklenirken beraberinde çıkış yollarını birer birer kapatan önyargı serisinde kaybetmeye büyüleyici bir dünya izlenimini uyandırarak yeritirken seni de bu dünyaya dahil ederken maaalesef doğaüstü gerçek anlamda iyi diyebileceğimiz sebeplerle kötü sonuçlar meydana getirirken oluşan koşulları da eritir içinde.. doğa bunu içinde seni saklar,rengidir onun benzeyenlerine uzaktan görünen, her benzetme bir edilgenliktir,ve her edilgenlik gözünü yumanlara karşı bir doğrayıştır.. sebepsiz yarınlar büyütenler sınırlarını da çizerler beraberce bir yaşamın gölgesi en çok güneşin yakınken oluşur.ve bir gölgede temiz bir sayfa açmak isteyenlere yaklaşım gerek.. doğanın memelerine emzirdiği bir onurdur beslediği çocukça hayaller onun devrim diye zayıflattığı değiştirme politikasıdır. her değişim büyüklük,olgunluğu kendinde barındırana uyarlanır,ve herkes yenilik içinde günlere açken zorla güldürülür..duyguların doğa ile olan bütünleyici hayranlığı düzen kurucularına deprem diye yaratılan düşten başka bir şey değildir.bu da hakikatin temelini oluşturan büyük bir gerilimdir.hakikat iki taraflı ölümsüzlüğü içinde barındırır,önemli olan ölümsüzlük iksirini içme isteği değil vicdani kanaatla duyarlılık kazanmaktadır.temelde çıkar oldukça hiçbir gelişme beklenemez.. ırksal ihtirasları barındıran varlığın insanlığa mal olması temelsizdir.temelde yetiştirilen insanlık değil insanlığa yararlı insan yetiştirme çabasıdır. ahlaksal yapıyı kuran sözcüklerin çocukluk döneminde zorbalıkla ezberlenişi insafsızlıktır. tam da bu noktayı oluşturan büyük değişimin içi boş laflardan oluşan tanımlamalardan başka birşey değildir ki bu gölgesini sunanlara en uygun cevaptır nefrete dair empatiden uzak kurgulanan yargısal ifadeler toplumun cahaletinin yüzüne vurma girişimidir hıfza yerleşen tarih diye ezberlenen yalanlardan uzak değilse yargılanacaktır,yaşanmış tarih buna tanıklık gösterecektir.. hatalarından başkasında bulan bir başkasına hatasını dayatan kendi vicdansızlığında çaresiz düşmüştür. ve bir bakıma bunun gerekçesini şu sözlere çevirmiştir doğanın rengi ile insanın duyguları arasında hiçbir fark yoktur duyarlı bir gelecek ile duygu boşaltılabilir doğa ile hakikat arasındaki tek fark aradaki oluşmuş hayat koşullarından kaynaklı yaşam biçimidir,tek bir çözümleme bütün yaşam biçimini verir.. gezgin imgeler |