Pupa Yayınları

Tito'nun ölümünden sonra, sokakları ve Sloven edebiyatını geri alan modern, şehirli kuşağın öncü edebiyatçısı Andrej Blatnik, Deri Değişiminde okuyucuyu müzikle, Doğu Avrupa'nın geçmişinden gelen hayaletlerle ve şehir hayatının ucu açık ilişkileriyle besliyor. Yazarın zarif bir ironiyle kotardığı hikâyelerde, baskıcı bir rejimin fazlasıyla politize dilinin "çözülüşünü", yerine yeni bir dilin,..»»

Dale Carnegie’nin kendisini kanıtlamış öğütleri yetmiş beş yıldan uzun süredir milyonlarca okura iş ve özel yaşamda başarı basamaklarını tırmandırıyor. Ve şimdi bu konudaki ilk ve en iyi çalışma “Dost Kazanmanın ve İnsanları Etkilemenin Yolu” günümüzün karmaşık yapısına uyarlandı. Elinizdeki kitapla, - Diplomasi ve nezaketle iletişim kurarak sağlam bir çevre edinecek, - Projelerinizi, mesajların..»»

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, 1902 yılında İngiliz Doktor George Still tarafından tanımlanmadan önce çocuklarda bir "yaramazlık" sorunu şeklinde anlaşılıyordu. Daha da kötüsü, bu sorunun ailenin çocuğa sert davranmasıyla çözüleceğine inanılmaktaydı. Bu bozukluk ülkemizde halen toplum tarafından yaygın olarak bilinmiyor. Ancak 1970’li yıllardan bu yana her bakımdan daha iyi tanınmaktadı..»»

"Aşka, özgürlüğe, kadın devrimine" adanmış Doğu'm. Azra Öğretmen'in içkin gizil gücü keşfedişinin, kaybettirdiğini sandığı Tanrı'yı aşkla yaniden keşfedişinin öyküsü. Bengü Ela'nın günümüzde hâlâ tabu sayılan, din ve milliyet meselelerine tanıklıklarından yola çıkarak, kadın hassasiyetiyle yaklaştığı bir "Doğru'ya yolculuk" hikayesi Doğu'm. Yazar, modern bir çalıkuşu izleğinden yola çıkıp, ülkem..»»

Kafka’nın hayranı olduğu Dostoyevski, Yeraltından Notlar’da bir böcek olmak istediğini yazar ama bunu bile beceremediğini ekler sözlerine... Kafka ondan bir adım ileriye gitmiş; dünya edebiyatının en ünlü karakterlerinden birini, edebiyatla uzaktan yakından ilgisi olan herkesin tanıdığı pazarlamacı Gregor Samsa’yı, Dönüşüm’de, “kâbuslarla geçen bir gecenin sabahında, yatağında korkunç bir böceğ..»»

“Baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz gideriz ormana hey ormana...” şarkısıyla orman sevgisinin öğretildiği bir neslin çocuklarıydık. Hep bize verilmek istenilen ile uygulanan arasındaki tezatlıkları yaşadık. Kişisel döNüşümü, kişisel döVüşüm olarak algıladık. Gelişmek için illaki düşmek gerektiğini düşündük. Ya da öyle düşünmemiz istendi... Ben bu yolculuğa öğretilen doğru düşünceleri dış..»»