Mühür Kitaplığı

Yolculuklar da seksek oynamak gibi. Bir ayağımız dünyada, bir ayağımız havada. Hepimiz aynı oyunu oynuyoruz. Hayallerimi bir bulutun gölgesine gizledim, bulutun ardı sıra yürüdüm hep. Bulutun içini nereye dökeceği belli olmazdı. Islanmaktan korkmadan bulutun gölgesinden çıktım bir gün. Toprağı koklayan canlı kalır diyerek. Zweig'ın anlattığı gökyüzünü ilk kez gördüm. "Daha mavi, daha yuvarlak....»»

Düş kurmak hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı. Her şey bir tatil döneminde, çok yakın iki arkadaşın düşlerini biriktirmesiyle başladı. Bu düşlerde neler yok ki? Size de çok tanıdık gelecek olan bu düşlerden bir demet yapmak ister misiniz? İlayda ve Zeynep'in düşleri aslında sizlerin de düşleri. Kâh hüzünleneceğiniz kâh çok güleceğiniz bir kitap: Düş Koleksiyonu Sizler de düşlerinizi birikti..»»

Deneme türünün adından gelen bir mütevazılığı vardır Türkçe’de, Türk edebiyatında. Sonuçta yaptığın/ yazdığın şey bir “deneme”. Tutabilir de tutmayabilir de. Tıpkı göle maya çalmak gibi…Harun Özmen’in denemelerinde işte bu Nasreddin Hoca neşesi ve bilgeliğini birarada gördüm ben. Okuyan, anlamaya çalışan, okuduğu, haz aldığı, duygulandığı, etkilendiği, düşündüğü şeyler ile kendisi ve bizim haya..»»

Öykülerin iyileştirici, dönüştürücü bir gücü olduğuna inanan yazar, insanı anlatırken, insanı ve yaşamı da sorgulamaya çalışmış. Okuyucuya bilgi aktarmak değil, onunla iletişim kurabilmek ve yakalayıp öykünün içine alabilmektir amacı. Okurken düşündürmek, merak uyandırmak, zaman zaman da şaşırtarak, deyim yerindeyse okuyucuyu ters köşeye yatırabilmeyi hedeflemiş. Konularını, karakterlerini, olay v..»»

Quasimodo’nun, “Ben senden geri kalanım acılar içinde.” sözü her okuru yaralamıştır. Efelya romanı için de bir cümle yazmam istenseydi bu, “Efelya, ben senden geri kalanım acılar içinde…” olurdu. Elinizdeki bu kitap, eğitimci şair ve yazar Mehmet Binboğa’nın ilk romanı. Şair’in şiirlerindeki o ince hüzün ve coşkulu söylem, öykülerinden sonra romana da taşmış görünüyor. Özgün bir üsluba sahip ol..»»

“az kaldı, üşüyeceğim rüzgârın şarkısını dinleyeceğim ıssız sokaklarda saçlarımdan tel tel sarılıp sevdaya döküleceğim yalnızlığa…” “yollar düşlerim sığmayınca ahir kefeye başım alır giderim zamandan- azade olur belki dertlerim dertlerim, bitmeyen kelimelerim bir türlü deviremediğim cümlelerim karnı burnunda sabrım çekilmez oldukça memleketim yabancı yollar düşl..»»

"Evlat, şu tuzu uzatsana..." - Hilmi Yavuz "Severim. Bir de beni kızdırmaktan vazgeçse…" - Tuğrul Tanyol "Türk şiirinin prensidir." - Lale Müldür "Ne yazsa, güzel yazar." - Ali Günvar "Acırım onun eline düşen kelimelere!" - Haydar Ergülen "Baha derim kendisine…" - İhsan Deniz "Kesinlikle kıskandığım tek şair." - Seyhan Erözçelik "Ben ona aşığım" - Sami ..»»

Ferda Balkaya Çetin, son dönem şiirimizde kendini belli eden bir şair. Kimi zaman toplumun kanayan yaralarını kimi zaman da iç sesini kendine has bir eda ile örüyor dizeleriyle. Şiirlerini okurken ne çok biz diyoruz yaşadıklarımıza tanık olan. Şiir okurunun dikkatinden kaçmayacak bir kitap Ey Aklımın Yolculukları.»»

Mehmet Rauf, Eylül romanında dönemin adeta romantik ve psikolojik bir röntgenini çekiyor. Osmanlı'nın son döneminde yavaş yavaş fılizlenen bir burjuvazinin hayatından orijinal kesiti, insan ruhunun en gizli kapılannı açarak, insan ruhunun duygusal ve psikolojik derinliklerine hoyratça dalarak anlatıyor. Bu romanda aşk var, tutku var, kavuşma imkanı hiç olmayan bir aşkın insan ruhu ve bedenıne çekt..»»