Karahan Kitabevi

Dindarlığın Sosyo-Psikolojisi isimli bu çalışma özellikle din sosyolojisi ve din psikolojisi alanlarında konuyla ilgili bilimsel çalışma yapmış beş farklı üniversiteden onbir akademisyenin özgün yazılarından oluşmaktadır. Kitapta yer alan yazılar, genel ve teorik anlamda dindarlık olgusunun sosyolojik ve psikolojik boyutlarını kapsamaktadır. Bu bağlamda pratik ve empirik anlamda dindarlığın top..»»

Bu kitapta dinî-tasavvufi halk edebiyatı geleneği; tasavvufa genel bakış, tasavvufun Anadolu'da oluşumu, motifleri, tematik bakış ve genel özellikleri yönleriyle incelendikten sonra örnek metin tahlilleri yapılacaktır. Metin tahlili, bir edebi eseri bütünlüğü içerisinde bütünü oluşturan her türlü ögenin (anla..»»

Türk edebiyatı, Tanzimat'tan sonra divan edebiyatı, halk edebiyatı ve dini-tasavvufi edebiyat olarak tasnif edilip incelenmeye başlamıştır. Bu da edebiyatların sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği sorununu da beraberinde getirmiştir. Dini-tasavvufi edebiyat, divan edebiyatında ve halk edebiyatında olmak üzere iki koldan yürümüştür. Bazı tarikatlar yadın kesimlerde ve şehir merkezlerinde ..»»

Divanlardaki Şikayet Şiirleri Karahan Kitabevi - Ders Kitapları»»

İçinde yer aldığı bölgede tarihsel öneme sahip olması yanında halihazırda ciddi düzeyde sorunlarla karşı karşıya kalmış çok büyük bir nüfusa ev sahipliği yapan bir kent olmasına karşın Diyarbakır üzerine gerçekleştirilecek sosyolojik bir çalışmanın karşılaşacağı ilk sorun, Diyarbakır’a ait çok az verinin ve Diyarbakır hakkında çok az bilimsel çalışmanın bulunmasıdır.bunun yanında çoğunlukla kentle..»»

Kaderimi şansımı kör talihimi bilemedim Bildiğim tek şey Ansızın sen kimsin demesiydi Ben adımı söyledim»»

Raki döviz alım satım işlerinde uzmanlaşmış, giyimine özen gösteren bir dolandırıcıydı. Kurbanlarını, ucuz döviz peşinde koşan varlıklı kişiler arasından seçerdi. Piyasadaki kurun çok altında bir fiyatla döviz satmayı vaat ettiği uyanıkları peşine takar, çift kapılı binalara götürürdü. Banknot tomarlarıyla ön kapıdan girip, arkadan sıvışan Raki?yi bekleyenler oracıkta ağaç olurlardı! „Ağaç olma? d..»»

Bir ayağımız köyde bir ayağımız şehirdeydi. Köye gittiğimizde şehirli, şehre döndüğümüzde köylüydük oraların yerleşiklerine göre. Köyümüz dağların arasında bir Varsak köyü. Her evin bir Ali'si, Hasan'ı, Hüseyin'i, Hasan Hüseyin'i, Fadıma'sı, Ayşe'si, Sakine'si mutlaka var ama alevi değiller her nasılsa… Sunniyiz diyeni de duymadım… -Ana, dedim; beni hangi ayda doğurdun? -Ne bilim, dedi; engin ek..»»

değiştirdik bu dünyanın alfabesini böyle biline Ö harfini başa aldık zaten yakışmıyordu Z'ye sonda olmak yumuşatmadan bıraktık G'yi üçüncü sırada Ü el kaldırdı uzaklardan beni unutmayın diye koyduk dördüncü sıraya boynu bükük kaldı R'nin bir kıyakta ben yaptım ona aldım beşinci sıraya aynalar satılmasın diye körler mahallesinde yerleştirdik L'yi altıncı sıraya bir hak daha tanıdı..»»