ŞEFKAT ORMANIM ANNE....
12.5.2017 10:30:22
Sivridir ANNE yağmurları, kanatacak kadar sivri !
Batarlar yüreğine günahsız bir intihar gibi !
İçten içe taşar ANNE hasretinin sıcak selleri
En çılgın yangın söndürülebilir sonunda belki,
Her yangından kaçabilirsin sen şansın var oldukça
Ama “Hayırsız Evlat” ateşi kavrur seni büyük bir olasılıkla,
ANNE yangınları içinde ki VEFA ORMANLARINI karartırsa !...
Her türlü aşktan üstündür,Tanrı himayesin de o sevgi
Anne taşır ve büyütür seni Tanrı’nın da müsaadesiyle
Anne’ye haram olmuştur uykular,ateşli gecelerin de
Sevgisini beklersin sen hep olsan diye afiyette
Hastaysan, muhtaçsındır Anne’nin şefkat mucizesine !...
Bir insan karun kadar zengin de olsa yine,
Denkleştiremez borcunu hiç bir zaman bir Anneye
Çünkü önce Tanrı,
Sonra Anne vermiştir seni dünya ya naçizane bir hediye
Karşılığında SEVGİ istemektedir o senden sadece ve sadece
VEFA istemektedir karşılığında an gelip kendisi yatağa düşünce ?…
Bir Anne görmüştüm kendini soluduğum dünyanın aynasın da
Nice babasız evler yaşarken etrafımızda
O çocuklarına hem anne oluyordu, hem de baba
Kader, o rolü öyle nasip görmüştü baştan beri demekki ona
Elleri henüz ekmek tutamıyordu küçük yavruların daha
Biri sırtın da, diğeri kucağın da, gidiyordu bir hastanın bakımına…
Düşünmek istemediğinize eminim, insan olduğunuz için sizlerin de;
Bir gün mutlaka hasta olacaktır öylesi süper bir Anne de,
Ben değil düşünmek, kurmak istemiyorum onun hayalini bile.
Hastaya bakmak zorunluluğu olan hasta kendi de bir ANNE !...
Acaba ruh güzelliğinin, ya da fedakarlığın o basamak zirvesin de ?
Oysa biliyorum ki şimdi kendi de cefalarının en tepesinde !…
Yakışmazdı çocuklarının sırtını dönmeleri büyüyünce
Öylesi süper bir ANNE ‘ye
Çocuklar hayata, gün gelip teslim edildikten sonra,
Hiç öte itilebilir mi ki, hiç kıyılabilinir mi ki artık o bir ANNE …
“Analardır Adam Eden Adamı…”
Hüngür güngür inleyen yüreklere bağırıyordu hep o şarkı
Cennet’in toprağına bulamış diyorlardı Yüce Tanrı;
Mademki ANNE'nin yüreği lebalep bir ŞEFKAT ORMANI ,
Öpülmeliydi onların nasırlı ayaklarının altları !...
Hem yaşarken bilinmeli Anaların kıymeti
Tren istasyondan farz edin ki haber sızdıramadan kalkıverdi
Öpsen de hak yazılmaz sana artık O’nun cansız tenini !
Yaşarken öpülmeli çünkü Anaların ayakları, elleri.
Son pişmanlık para etmemektedir temelli…
Ömür boyu ağlatır sonradan bir evladın için için yüreğini
Ana merhumluğa erince başka kimse dinlemez onun kadar derdini
Ana aklından her geçip gittiğinde kırmışsa o’nun kadifemsi yüreğini
Kanatır hayatını battıkça mazinin keskin dili !...
Şayet derinden inciterek giymişse cüretsizi ya da cüretlisi,
Anasına karşı bir “Hayırsız Evlat“ gömleği ?
O evlat şunu da çok iyi bilmelidir ki;
Yalnız bu dünya da değil,
Asıl öbür dünya da zordur “Hayırsız Evlatlığın” Telafisi !!!.....
İ.hakkı Gürcanok
ADANA
13 Mayıs 2012