29.5.2019 01:05:17
karbon karalığından da zifri bu gece
akşamın şam zamanı,şam şerliğinde
beni,benzi solmuş bedbin ayağım
yerinden fırlamış çift pörtlek gözüm
kucağıma sığmayan bu yanlızlığım
ve
b e n
yine ben
Kiel benden ,ben Kiel/den yorgunum...
cüssesiz adımlarımın her birisi bir bebe ritmin/de
patik,
p a t i k a l düşüncelerim yanlız
...sürüncemli katır tırnağı gibi tutarsız gülüm
yol hazin
yol uzun
yol bir tetik düşecek kadar yakın
hedefde ben
ölümümü bekleğen yine yine ben
cellat acımasız
hayat/sa cellattan kalır yanı yok...!
parmaklar/sa ölüp öldürme hissinde ki kaygı ve tasa
anlıyacağın bir ölümün bekleyişinde olan
yine bendim ç a r e s i z
an
zemheri yaa..!
kar başladı
m e v s i m s e l
......lapa-lapa efgar döken kırpiğimin üstüne
nedendir ki her damlası avuclarım/da parçalanan hüzün/ün ?
nedendir ki kar erir?
demir erir
vucut erir
gurbet erimez ?
deniz dünden kalma hırçın ve sinirsel
dövünüyor dalga kıran taşlarda ki dalgalar
uğuldayan sesler ise
yalın
yalçın
ve
üryan
yürürken kör karanlık kör sahilin üstüne
hiç olur mu düğüm düğüm şişelerde kala kalsın efsunkar ?
anı uzun
türkü hüzün
pervasızdır gurbet élde hikayem
kimbilir...!
belki bir tabut kalkar, deniz üstünden
şivansız
zılgıtsız
ağıtsız
mendilsiz
kenet kenet hayıfları sol yumuruğun içinde
Kadir Haktan TÜRKELİ