Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld

Web Zaman Damgası



"KAÇ KERE ÖLDÜM" isimli şiir 23.2.2025 19:21:41 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

KAÇ KERE ÖLDÜM
16.5.2024 13:58:59
Kaç kere öldüm

Asırlardır yalnızlığın kollarında
can çekişiyor ölü bedenim
Kaç kere ateşe verildi saçlarım
Kaç kere yakıldı ölü topraklarım
İnce boynumdan kaç kere ugran ipi geçti
Çivilenmiş göğsümden süt akmaz benim
Aç kalmış çocukların kıtlığı var avuçlarımda
İlk taşı, taş kafalılar atı başıma
sonrası isyanların en büyüğüydü
Yırttım attım üzerimden ölü toprakları
Ben artık iflah olmaz bir deliyim, firariyim
Gizli bahçeleri bozguna uğratılmış
Militan bir devrimciyim
Zulmü meze yapmış, ölümü sek içmişim
Bir orduya baş kaldırmış, Kara Fatmayım
Göğün göğsünden, uçağın rotasını değıştiren
Gece saçlı Leyla'yım ben Leyla
Cesedi yedi gün yerde kalan,
Acıyı üzerine kefen diye giyinen,
Taybet anayım ben, tanıyın beni...
Faili meçhul cinayete kurban gitmiş,
Belki oğlu gelir diye ölene dek,
Kapısı hep açık uyuyan Berfo anayım ben...
Naziler tarafından her türlü işkenceden geçen,
Ser verip sır vermeyen ve daha on sekizi'nde
İki makarna kasası üstünde kurulan,
Darağacına asılan cesur Zoya'yım (Tanya'yım) ben...
"Uçmak için kanatlarım varken, neden yürümek için ayaklara ihtiyacım olsun ki’’ diyen ve
Kırılan kemikleri üzerine şiirler yazan
Kelebek kanatlı Frida Kahlo'yum ben...
Daha hayatın baharındayken kopartılan
On dokuz'unda istismar edilip katledilen
Özgecanım ben...
Kadınların uyanışı da, gülüşü de, ölümü de devrimdir devrim.
Ve her kadın aynı cesarete yeniden doğurur kendini küllerinden...
Ve ben yok sayıyorum bütün yasa ve kurallarınızı
Ezip geçiyorum çürümüş leşinizi
Ağız dolusu bir tükürüğe değmesiniz
Göz bebeklerime astım sevginin cellatlarını
Artık hiç bir masum, cehaletin kurbanı olmayacak
Zindanların karanlığında yankılanır yalnızlığım
Zaman sırtını dönmüş bana
Yaşlı bir tenin içinde üryan dolaşıyorum
Tütün sarıyor yaralarım
Tıpkı başımın yaralarına tuz bastıkları
Ve o, çıldıktan acıların delisiyim
Kaç idam sehpası kırıldı ayaklarımın altında
Kaç deli gömleği yırtıldı ak göğsünde
Dağların eteklerinden derin boşluklara bırakıldığım
Çarpa çarpa kanadığım çiçeklerin ağzından düştüğüm
Kim bilir bu kaçıncı dirilişin destanıdır yazdığım
Bu, bu kaçıncıdır; sinir uçlarımdan siyatik acılara aktığım...
Tarih:10.01.2024



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL