5.11.2019 19:08:43
Kurumaya yüz tutmuş bir pınardan ağır ağır damlayan suyun,
düştüğü havuzda çıkardığı ses gibiyim.
Eskiden;
Aşıkların buluşup, sarmaş dolaş olduğu, kurdun kuşun cilveleştiği; şırıl şırıl akan pınarları özledim.
Sensizlikten;
Kaynağı kurumuş pınarlar gibi oldu gönlüm.
Pınarlar kurudu, aşklar kurudu,
Bu hale, dağlar, taşlar ağladı,
Yağmurlar, bu sene de geç kaldı, yağmadı.
Yine, kurak kalbim...
Susuzluktan;
Çoraklaşmış çölde,
özü aşk dolu kaktüs gibiyim.
Sevdasızlıktan;
Çoraklaştığında,
Özümden, doyasıya, kanasıya içmelisin; kalbindeki özün olmak isterim.
G/özlerim seni;
Kurumuş bir pınarın, suyu g/özlediği gibi.
Beklerim seni;
Aşk özünü içecek bir sevdalıyı bekleyen, çölde yalnız kalmış bir kaktüs gibi...
Cahit Fıkırkoca
05.11.2019, salı.
Not: İntihal durumunda, sorumlu "Edebiyat Defteri" adlı web sitesi ve yöneticileridir.