0
Yorum
3
Beğeni
4,0
Puan
636
Okunma
Bugünlerde;
Kurumaya yüz tutmuş bir pınardan, damla damla akan suyun, düştüğü havuzda çıkardığı yankılı ses gibiyim.
Eskiden;
Aşıkların buluşup, sarmaş dolaş olduğu, kurdun kuşun cilveleştiği; şırıl şırıl akan pınarları özledim.
Sensizlikten;
Kaynağı kurumuş pınarlar gibi oldu gönlüm.
Pınarlar kurudu, aşklar kurudu,
Bu hale, dağlar, taşlar ağladı,
Yağmurlar, bu sene de geç kaldı, yağmadı.
Yine kurak, yine çorak gönlüm.
Şimdilerde;
Kumdan ve taştan kurak bir çölde, özü aşkla dolu kaktüsler gibiyim.
Sevda çölüne düştüğünde sen, özümden doyasıya, kana kana içebilirsin.
Sen istersen, çorak kalmış gönlüne, aşkın özü olabilirim.
G/özlerim seni; kurumuş bir pınarın, suyu
g/özlediği gibi.
Beklerim seni; aşk özünü içecek bir sevdalıyı bekleyen, çölde yalnız kalmış bir kaktüs gibi...
Cahit Fıkırkoca
05.11.2019, İzmir