24.5.2019 19:05:01
Hacmiyle ağırlığı orantısız bedenin
olduğu yerde içi ezilmiş bir minder gibi
şekilsiz
yattığını getir gözünün önüne.
Saçları yüzüne karışmış,
üstü başı kendinden çok kırışmış...
Sürrealist ressamlar için arkaplan olacak kadar silik
Acıklı bir romanın mekan tasvirinde
kokuşmuşluğu anlatmak için kullanılabilir bir kaç sıfatın karşılığı...
Yüzünde aklındakilere tezat bir gülümseme,
gülümsemede kurander yapmış bir kara delik...
İşte ben bu haldeyim bir zamandır.
Dizine hiç yatmadığım,
saçlarımı okşatmadığım
babam gibi dünya;
ilgisiz, dengesiz...
Sırtımın bir serviye yaslanabilme ihtimali
yüzdelik hesabıyla bile imkansız.
Öyle duruyorum
Yaz günü zamansız kuruyan bir yaprak gibi
dalında kalmaya direten
Düşmüyorum,atlayamıyorum.
Yeraltı şairlerinin dizelerine öykünür
bir sürü cümle geçiyor burnumun direğine basa basa
aklımdan
Ne hızlı oldu diyorum dinamitlerin patlayışı
temelimi ne çabuk ufalandı
Bu mihrabın yerinde kalışına hayret
bakalım daha ne kadar sürecek
Pek ünlü şifacılara namzet
bir baş sarımsak gibi
bu beden
Ama geçen yıldan kalma.
Ne çıkar bu kafadan bilinmez
Kabukları çıkarılsa...
24.05.2019
SERPİL ŞEN