8.4.2019 17:58:13
/Ve... gece şairlerindir./
.....
Siz tanımazsınız beni.
Her gün
yanınızdan geçen bir gölge gibiyim.
Siyah bir bulut gibiyim gökyüzünün bir ucundan bir ucuna.
Başınızı kaldırırsanız göreceksiniz.
Solunuzda çıplak kuru bir ağaç,
Ayak ucunuzda derin bir karınca yuvasıyım.
Kar yağar saçlarınıza,
tel tel üşürsünüz,
buz tutar kalbiniz,biraz kışa benzersiniz.
Her gün penceremin kenarına düşen
sarı-beyaz kelebeklere özenirsiniz.
Ömrünüzde uzun acılar,
Dağlarınızda yaralarınızı gizlersiniz.
(Benim
Her mevsim yangın yeri gibidir günahkar tenim.
Dokunsanız ;
bir parça cehennemdir ellerim!)
Tutuşan bir sevdaya dönersiniz.
.................................
Hayata hep gece yarısı başlarım,
Yıldız yıldız kuşanırım tan yerini.
Durmadan sigara içer,
çay bardağına içimi döker,
perdeleri çekerim.
Unutulan şarkılar dağılır birden üstüme.
Bir iklimden bir iklime göçen çingeneler uğrar avluma.
Ardında bıraktıklarına
ağlar
ağlar
yanarlar.
Sonra
Sarhoş bir akşamüstü dans eder yalnızlıklarımız.
Kırmızı etekli bir çengi çiçeklerden taç yapar kendi saçlarına.
Çıplak ayaklarıyla üşür ıslak bir bahar.
Ağlayan her nisan,
Solgun bir gül yaprağına benzerim.
Kapımı çarpar kırık kanatlı güvercinler.
Kestane rengi gözleri nemlenir
Esmeralda'nın.
Ağlayamam hiçbir zaman.
Ağlarsam çalkalanır sonbahar.
Ateşler yakarım terkedilmiş köylerde.
Bir kibrit çakarım okunmamış kitaplarıma.
İliştiririm alevlere eskiyen yüzümü.
Bir kamçı gibi iner göğsüme sarı saçları sevgilinin.
Sonra çocukluğumu ararım bir sokaktan bir sokağa.
Siz babanızı özlersiniz;
ben omzunda uyurum soğuk kaldırımların.
Dağınık saçlarım,
bir karış sakalım,
binlerce kez bozulan yeminlerim ,
yırtık gömleğim,
üşüyen ellerim,
yaralı güvercinlerim,
elleri nasırlı bir annem,
şehir yüzü görmeyen bir sevgilim,
cebimde biraz bozuk para
Ve çok uzaklarda Dicle'nin sularını yakan
gözü yaşlı bir şehrim var benim.
Hiç aramadım kaybettiklerimi.
Tırnaklarımı kemirdi yasak düşüncelerim.
Darağacına astım bir ülkeyi.
Ve şehir yüzü görmeyen sevgilim için
çektim ipini bütün metropollerin.
Tüm savaşlarını kaybeden bir kumandanla kederlendim.
İçtim tüm şaraplarını madam Defarge' nin.
Sonra iki şehir daha sallandı masamda.
Kırıldı dudaklarımda bir bir kadehler,
Kanayıp, biraz hayata benzedim.
Ardından ağlayıp
yasını tuttum mor fistanlı sevgilimin.
Artık her nehirde yıkıyorum hüzünleri.
Çamaşır ipine seriyorum tüm satırlarımı.
Sebepsiz titriyor ellerim, zaman son baharını yaşıyor,
bütün yapraklarını yoluyorum takvimlerimin.
Ve bilirim ;
Silinmiştir alnımda yazılan ne varsa,
Vurur şakaklarıma yörüngesiz kırlangıçlar.
Kalemler tutuşur parmaklarımda,
(Mısralarıma dökülür beyaz küllerim.)
Söner gözlerimin feri,
Gök(yüzüm) yanar.
Çünkü;
Romanlar yazsa da bütün sen'leri;
/Her
şiir
sadece
kendi
şairini
Yakar./
Ben gölgeyim,
Ben yazdım;
Bunu en iyi ben bilirim.
.......................
Bkrçkmk (gölge)