Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld

T.a.t.u. Şiirleri

Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "T.a.t.u." terimini içeren şiirler listelenmektedir. T.a.t.u. ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir. Şiirlerin "T.a.t.u." ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir. T.a.t.u. ile ilgili " 83727 " şiir aşağıdadır.
Nihal’im,
Ruhun gölgesinde saklı bir nur gibisin,
Bedene hapsolmamış, zihnin derinliklerinde açan bir çiçek…
Platonik aşkın kalbimdeki karşılığı sensin:

...
Devamını oku »
Tanrı'yla aynı bankta oturuyoruz
O bi köşede ben bi köşede
İddialaşıyoruz tüm bu kalabalık hakkında


...
Devamını oku »
Bu coğrafyanın insanına…
Hep acele, hep telaş,
Hep bir koşuşturma içinde
Hayat dediğin
Uçup gidiyor avuçların arasından,

...
Devamını oku »
Bağ, tek bir asma değil, bir araya gelmiş bir iradedir. Burası, her şeyin sıralı, hizalı ve toprağın ritmine bağlı olduğu bir alandır. Tepeden bakıldığında, raylar gibi uzanan sıralar, insan elinin doğayı sevgiyle ama kararlılıkla şekillendirdiği bir sanat eseri gibidir. Bağ, bir tarla değil, bir orkestranın prova salonudur.

Buradaki sessizlik aldatıcıdır. Rüzgârın yapraklar arasında çıkardığı hışırtı, sanki toprağın yüzlerce yıllık hikayesini fısıldar. Yazın yoğun sıcağı, nemin ağırlığı, hepsi üzümün içinde toplanır. Ve sonra, sonbahar gelir.

Hasat zamanı, bağın en gürültülü, en neşeli anıdır. Eller keser, sepetler dolar, kahkahalar yankılanır. Bu, sadece bir toplama eylemi değil, bir ritüeldir. Bütün bir yılın emeğinin, güneşe, suya ve sabra verilen sözün yerine getirildiği andır. Bu coşku, sadece meyvenin tatlılığından değil, ortak bir amaç uğruna çalışmanın verdiği basit ve derin tatminden kaynaklanır.

...
Devamını oku »
Kırık kalpleri dağlar
Gözyaşları bile ağlar
Ama aşkla kucaklar

Dermansız dert olmaz

...
Devamını oku »
Tebessümünde kaç manâ var ki; gönlümün kalesini feth edip; asıyorsun aşk bayrağını gönlümün burcuna.
Esaretim, güzelliğine, gönlüme hükmedişine.
Gözlerine yandığımı bir bilseydin,
Anlayacaktın seni nasıl sevdiğimi.


...
Devamını oku »
Bir nefeslik ömür, döner O’na.
Ne mal kalır, ne makam, ne ad,
Toprakta eşitlenir her bir zat.

Bir gün çağrılır ruh, terk eder bedeni,

...
Devamını oku »
Eskiden çocukken edip akbayram ın adını edi sanırdım pakbayram sanırdım soyadını



Takva filminde erkan can kendi halinde dindar bir kişilik olan ve bir tarikata bağlı “muharrem efendi” karakterini canlandırıyor..muharrem efendi kendi halinde bir kişiyken tarikatın banka işlerine falan bakmaya başlayınca engin günaydın inşaat işleri yapan müteahhit birini canlandırıyor filmde..muharrem efendinin çalıştıgı yerden ondan çuval satın alıyor..işte erkan can tarıkattan dıye mubarek adam oldu dıye.. ikibin verecegine onbin cokfahiş fiyatla alıor çuvalları.. engin günaydını şeytan tarzı gösterıo kamera.. vesvese verir gibi konusuor sonraki sahnede engin gunaydın.. erkan can iyice bunalıyor fazla para aldıgı için vicdan azabı yapıyor kendine..yemekhanede bunalıma girior o ara yemekhane masasına tak diye biri elma koyuyor..sahne orda bitiyor…hemen arkasındaki sahnede muharrem efendi bağlı olduğu tarikatın şeyhinin kızını ruyasında görüyor kız çıplak bir şekilde yatağa çağırıyor muharremi yani yönetmen altmetinde diyor ki: şeytan müteaahhitin fahiş para vermesıyle ve görülen erotik ruyadakı kız vasıtasıyla yasak meyvayı verdi dıyor muharreme filmde…ayrıca muharrem efendi ikide bir baglı olduğu tarikatın şeyhinin kızını görüyor erotik şekilde rüyasında burda da muharrem efendi ne kadar sakınsa, bakmasa da şeyhin kızına karşı bir takım dürtüler besliyor bilinçaltında ve bu rüyaya erotik görüntüler şeklinde yansıyor filme göre...ikide bir filmde kişi ne kadar sakınsa da islamı iyiniyetle yaşamaya çalışsa bile modern hayattaki ilişkilerin bilinçaltına aattığı dürtülerden kurtulamaz diyor film burda da ..islamı; titiz , günahlardan kaçarak yaşamaya çalışan kişi modern hayatın akışına ayak uyduramaz diyor... ..eyy eyy sevdiğim bızdıklanmış yaparaklaarrr fantirifistok topraklaaaar hayattt senden onuuuuu biçeriiiiim gül güüül sevdıgımpüsküllenmiş yapraklar düddütürü düddürü toprklaaaar celal özyine

...
Devamını oku »
Gecenin kulağına bir çevir sesi saplanıyor.
O kadın yine arıyor.
Kimi? Belli değil.
Zaten o, her seferinde farklı bir “hiçlik” numarasını çeviriyor.

...
Devamını oku »
tutuştu mu kavurur her şeyi
Ne deryalar söndürür ne de azgın ırmaklar
Ancak ve ancak o sevgili

Tutkudur benimkisi

...
Devamını oku »

İlk 82 83 84 85 86 87 88 89 90 Son
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL