Müzeyyen Kızılyar
14.12.2008 10:50:21--------------------------------------------------------------------------------
şiiri okurken ve şair ne demiş, neyi işaret etmiş, neleri düşünmemizi istemiş gibisine düşünmek için; önce kullanılan kelimelerin şiirin akışındaki anlamını ve diğer ve diğer ve diğer anlamlarını düşünürüm.
İlk okuyuşumda birbirlerine ses olarak uyan kelimeler bolluğu ve bu kelimelerin kafiye oluştursun gibisine zorla mısralara yüklendiğini düşündüm…
Tırpan/tavan/taban/savan/yavan/ sapan/kapan/zaman…
Kara-kırpa kırpa/ dahası sana/atsan sapan/satsan kapan…
Ve klasik okuyucu olarak –dediğim gibi- kelimelerin şiir içindeki kullanım anlamlarını yükleyerek okumaya başladım…
Fakat/ama/zira… lakin de olmalıydı:)
Memat; ölüm… ya da ölüm ölüm kalım, kullandığımız şekilde hayat memat; hımmm!
“Ak saçlı kaba saba…” eskilerden kalma, eski bir görüş ya da düşünce, ya da şairimizin duruşuna uymayan bir mesele mi acaba, ki tırpan ot biçmeye yarayan alet olmakla birlikte istenmeyen kişilerin sözlerini de sona erdirmek gibi… belki de değil, düşünüyorum:) tavan ve taban; her kesimden kişi olabilir… mi? ki taban ve savan uyumu gerçekten harika düşünülmüş; kilim, ya da örtü tabana da yakışır tavana da…
hâlâ çözebilmiş değilim, sanırım sakin bir gecede okumalıydım bu şiiri, kafam su dolu kocaman bir sepetken değil.:)
“çokça yavandan bir hayli sakın” burada şairin bilge dizelerini okuyorum diyorum ve devam;
“bir hayli sakın/kadınsan zinhar” kadından sakın mı diyor o “ak saçlı kaba saba tırpan ki kara” ve ahkâm kesmeye devam ediyor “ saçı uzun aklı kısa” ve saçma… şair de öyle söylüyor…
ve “sakın mezarını kazma/ ona zaman var daha” demek ki ak saçlı kaba saba tırpan sözlerini tekrarlayarak kendi mezarını kazıyor; ama daha zamanı varmış…