Mutedildalgalı
2.9.2008 10:12:06Ali Bülent: Oyy! Tavrına kurban olduğum,
Eskimeyen bir Eylül hikayesi!..
Oyy Ali Bülent oy. Hikayesini her fırsatta yazasım var. Ki eylülün yası bitmesin hiç. Yansın eylül diye tekrarlıyorum Ali Bülent'in yiğitçe gidişini:
"Ali Bülent... Yaşı 25 ti daha. Ve birileri hala el kol sallayarak gezerken sokaklarda can verdi Ali Bülent.
- Son bir arzun? Görevli soruyor.
O gülüyor, gözleri sonbaharın ilk turfandası olan üzüm tanesinin berraklığı ve parlaklığında...
Görevli kızıyor:
- Arzunu sordum, sen gülüyorsun! Cevabı:
- Beni öldü bileceklere gülüyorum. Temizim, pakım, Allah'ıma kavuşuyorum. Daha ne isteyeceğim? Hazırım ben.
- Son sözün de mi yok? Yani annene, babana ve...
Kafası dik, göğsü çıkık, ağzı yarım açık:
- Vazifemizi yaptığımıza inanıyoruz.
Karar yüzüne karşı okunuyor. Emir veriliyor:
- Girin kollarına!
Aniden geri dönüyor. Kızgın bir yüzü, çakmak çakmak gözleri ...
- Lüzum yoktur. Düğünüme gidecek kadar güçlüyüm, kuvvetliyim.
"Allah yolunda ölenlere cennet vaadedilmiştir..." Ağlayanlar var. Yüzünü başka yönlere çevirenler var.
Kalpleri kütük kütük yananlar var. Vakarlı duruşu ile onlara haykırıyor, Ali Bülent:
AĞLAMAYIN, BEN YENİDEN DOĞUYORUM!
Bu denli soğukkanlılık, bu denli itidal ve cesaret görülmüş şey değil. Boynunda ip, ağzında imanı tasdik:
"EŞHEDÜ ENLA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDUHU VE RASULUHÜ.
Bir yıldız kaydı gökyüzünden, diğer yıldızlar titreşimde.
Ağladı yıldızlar, sızladı ay!
Raporu tanzim eden eller titriyor, bir yıldızın, kayan bir şehidin cesaretinden...
Korkmuşlar. "
Sağolasın dost. Bu mükemmel şiiri payaştığın için.