Düpedüz cinayet
En çok ta denizi olmayan kentler de boğulurmuş insan,
kimileri birilerinin gözlerinde, kimileri de kendi içindeki denizde. Belki benim sokağım senin şehrine çıkmayacak, belki nefesimi kesmek için sıkmayacak ellerin boğazımdan, belki de bende bıraktığın izler, göğüs kafesime sığmayacak, seni sığdıramamanın acısı vuracak ansızın bir akşam üstü, aynı kaldırım da yürüyememenin, aynı sokak lambasının altında yüz yüze bakamamanın, aynı kalbi bölüşememenin hüznü dolacak sensizliğimin üstüne, işte bu yüzden sevemedim bu şehri, üstelik acı sözlerin hâlâ kursağımda tıkalı dururken ... Bak sevgili. ! Bahanesi olanın kalmamaya niyetsizliği olurmuş, kalacak olan ise bahanelere mutlaka çare bulurmuş... İyi bak; bu ihtimallerin ardından, gecenin en sessiz vaktin de, bir el silah sesi duyuldu. Bu bir intihar yazılmayacak yerel gazetelerin 3. sayfaların da. Bu düpedüz "Cinayet" ... |