8
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
2215
Okunma

Aşk, Bir Bakışla Başlar
Aşk, bir bakışla başlar; göz görür, kalp vurulur
Takvimler sıfırlanır, yeni dünya kurulur.
Cem olur bütün tonlar, tek bir renge bürünür
Göz her nereye baksa, hep tozpembe görünür.
Sırça köşkler yapılır gönüllerde eceye
Yıldızlar yorgan olur, her mehtaplı geceye.
Olmayacak vaadler özenle sıralanır
Yârin gönül kapısı gizlice aralanır.
Aşka düşen, elbette, mutlu olur, haz alır
Vuslat vakî olunca, aşk gün be gün azalır.
Şimşek hızıyla geçer, canım cicim ayları
Birgün ansızın çöker, sevdanın sarayları.
Sonunda kalpte kalan bir aşkın posasıdır
Kabulü zor bu gerçek, hayatın yasasıdır.
"Köprüden geçene dek..." diye başlayan sözler,
"Yok canım, yanılmışsın..." diyen birini özler.
Kurulan her ham hayal, hüsrana bir davettir
Her hüsranın meyvesi, acı ve nedâmettir.
"Aşık olmak" olsa da her kulun fıtratında
Ölümsüz denen bir AŞK, yoktur haddizatında.
Ne, Leylâ ile Mecnûn, ne, Kerem ile Aslı
Hepsi hayal ürünü; yok hiç birinin aslı.
Ne Ferhat kazma kürek koca bir dağı aştı
Ne Şirin için mevsim her dem zemherî, kıştı
Ne yarayı kanatmak, ne de üzmekti gâye
Farzedin ki yazdığım, bir masal, bir hikâye.
Sevgi, güven, sadakat; güvencesi her evin
AŞK bir masal olsa da, birbirinizi sevin!
*
Soydum, sıyırdım tek tek, hakikatten yalanı
Anladım ki ebedî, ilâhi aşk olanı!
Mecit AKTÜRK
Tarif türlü türlü, tat başka başka
Gizemli yapının adıdır sevda
Gönül sarayında görkemli köşke
Açılan kapının kodudur sevda.
Mecnûn’a sorarsan, Leyla’yı anmak
Ateşte alevsiz yanmaktır sevda...
Her sabah umutla güne uyanmak
Lokmayı ağuya banmaktır sevda.
Sevginin sonsuzla çarpılmış hâli
Hayatın uzanan elidir sevda...
Her fani beşerin düşü, hayali
Tarifsiz duygular selidir sevda.
Ferhat için hicran, bitmez karakış
Mendilde alevli nakıştır sevda...
Aşılmaz yüce dağ, çıkılmaz yokuş
Yollara kederli bakıştır sevda.
Uykusuz geceler, yorgun iki diz
Çıkışı olmayan dehlizdir sevda...
Manası pek derin, mahiyeti giz
Dalgalı, girdaplı denizdir sevda.
Kerem’e kum çölü, bezdiren diyar
Dilinden düşmeyen "ey yâr!"dır sevda...
Veysel’in sazında tellere ayar
Hüzünlü bahardır, bir har’dır sevda.
Gâh eşsiz tebessüm, didelerde fer
Hasrete direnen neferdir sevda...
Gâh muhkem kaleye beyhude sefer
Özlemle beklenen zaferdir sevda.
Ardı şemse kenar afaka davet
Sinede yangına evettir sevda...
Sinden ötesine uzanan halvet
Vuslata ermeye niyettir sevda.
Gölgesi görünüp geçmezse ele
Belli ki tuzaktır, hiledir sevda...
Edibe ilhamdır verdiği çile
Kalemi söyletir...Böyledir sevda...
Vuslata varana köledir sevda!
Mecit AKTÜRK
Berlin, 08.02.2016