11
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
2974
Okunma

Tükenmez sanıyordum; bittikçe başa sarar
Ne "âh" vardı hesapta...ne "gözyaşı"...ne "zarar"
Oysa şimdi gün akşam güneş gözüme firâr...
Bir an uyuyakaldım...avcumdan uçtu ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.
Ne zaman taş atılsa gamlı köşkümde cama
Sitemler yüklüyordum her heceme, kelâma
Harfler solgun olsa da güzel okurdum amma
Bahtımın kitabını tersinden açtı ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.
Gülen çehreler gördüm tat aradım dünyada
Ya tarifsiz kâbustu -kan kusturan, rüyâda
Ruhuma onmaz çile, yakan dikendi ya da
Kar kokan kardelendi; zamansız açtı ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm..
Yanılıp dosta varsam bîçâre...bîtap düşüp
Beklerdim hatır sorsun dertlerimi bölüşüp...
Sezip hazin hâlimi talihimle gülüşüp
Gölgelere karıştı, gölgemden kaçtı ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.
Okyanusta gibiyim; gemim harâb, yan yatık
Liman yakın olsaydı gezmezdim kaşım çatık
Bir nebze neşe buldum ona da hüzün katık...
Kaderin kâsesinden ızdırâb içti ömrüm
Elde mendil, dilde âh, beyhûde geçti ömrüm.
İrâdem dese dahi "mücadele et, diren!"
Hazandı hüküm süren çoktan kaçmıştı tren
Yalnızlıktı ruhumu içten içe kemiren
Hakikatli bir yâre, dosta muhtaçtı ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.
Kaderle kavgamıza deyip "sebeb-i cezâ"
Şerh düşüldü dosyama bırakılmadı yaza
Bahtımdı koşup gelen hemen hükmü infâza
Bedeli zâr, affı zor sürgünlük suçtu ömrüm!
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.
Talan oldu her yanı kalp denen arazimin
Keder dolu kefesi tâkatsiz terazimin
Melül...mahzûn...muzdarip; boynu bükük mâzimin
Yitik düşler peşinde hicretti, göçtü ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.
Bugün hergünkü gibi kalamadıysam metin
Bilin ki çok doluyum imtihanım pek çetin
Çöktü yine üstüme garipliği gurbetin...
Nasibime hep hüzün, süzen süzgeçti ömrüm
Elde mendil, dilde âh, beyhûde geçti ömrüm.
*
Yitik düşler peşinde, hicretti, göçtü ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm...
Mecit AKTÜRK
Berlin, 02.02.2016