0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1937
Okunma
Özgürlük meydanı Taksim
Ankara Gar, Diyarbekir Sur
Geçmişten esintili Sultanahmet
Bol acılı bomba kokteyli
Arş-ı alayı sardı feryat
Kazılan kapatılan hendekler
Kin nefret intikam tohumları
Dağları çıyan yuvası
Hain oltası dört bir yanı
Kim anlatabilir kim
Acısına ağlayan ana bacıya
Şehitlerin ölmediğini
Daha nasıl bölünebilir ki bir vatan
Maden faciaları toplu mezarlar
Üç kuruşa satılan iş güvenliği
Siyaset menfaat yalan dolan
Yüksek enflasyon yüksek tansiyon
Devlet eliyle yüksek kaldırım
Milli piyango devlet eliyle
Buz tutmuş resmi yalanlar
Dağılmış pazar yeri memleket
Memleket dağılmış pazar yeri
Altın koltuğunda Vatikan
Dem vuruyor Afrika’da ki açlıktan
Gayri nizami harp, asimetrik savaş
İsrail’in postalında Filistin
Çocukların masum kanı
Dökülüyor toprağına Tanrı’nın
Kâbe’de kapitalist bir izdiham
Sefaletin coğrafyası Ortadoğu
Kurdun dişine değmiş kan
Kan sızıyor dişlerinden
Halepçe, Kamboçya, Vietnam
Afganistan, Tiananmen
Bosna, Hocalı, Kafkasya
Daha nice soykırım nice katliam
Saymakla bitmez bitmez saymakla
Terk edildi kaderine
İnsanlık onuru evrensel vicdan
İnsanın insana yaptığı zulüm
Nice güller soldurdu
Komedi tadında yanacak hayat
Trajediye döndü
Yangın yeri dünya
Dünya yangın yeri
Zifiri karanlıklar sardı
Hatırladığımız masum yüzleri
Sevdamız bitti ülkümüz silindi
Bu kimlik bizim değil
Doymak bilmez insan nefsi
Beni yedi bitirdi
Canımı acıtıyor böyle yaşamak
Azaldım dirhem dirhem
Ancak yaşamakla korkutabilirsiniz beni
Utanır yaşamaktan yüreğim
Yüreğim yangın yeri
Söyleyin dostlar
Üvercinka Cemal’in dediği gibi;
Hangi ölüm erken değil
Ya da, Nazım’ın Vera’ ya sorduğu gibi;
Hangi kurşun kahpe değil çocuklara sıkılan
Ya! Sizler…
Her gün azalmaktasınız birer birer
Hanginize yanayım
Yer yarılsa girsem içine
Kalmadı tahammülüm şu kalan ömrüme
Yoruldum
Yoruldum her gün böyle parça parça ölmekten
Öldürün
Öldürün dostlar
Vurun beni
H/Ç
5.0
100% (1)