1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
606
Okunma
bugün yine seni düşündüm
bugün yine seni düşündüm
uykusuzluğumla uyandım güne
açlığım
susuzluğımla
sonra savaştım kendimle
silah kullanmayı bilmeden
şiirlerle vurdum kendimi
sonra seni biriktirdim içimde
kitaplar okudum
saçların yüzüme dökülüyor, acımasız bir yağmur damlası gibi
ve bir gün mutlaka karşılaşacağız biliyorum
kör sokaklar, paslı demirler, kurumuş yapraklar
ey sevdaya aç karga sürüleri
leş kokuşmuşlar
sonsuzluk kıyısında demirlemiş yüreğim
dilim sınırsız seviyor çocukları
sevişmeye aç bedenim
bir taraftan çiçekler filizleniyor bedenimde
bir taraftan savaşlar oluyor
çocuklar ölüyor, kurumuş toprağımda
barış ne zaman gelir bilmiyorum
özgürlük ne zaman
yürüyorum sokaklarda
bakıyorum insan süretlerine
kaşları, gözleri, yüzü dökülüyor ellerime güneşin
toprak kokan sevdalarda seni arıyorum
kendimi, havayı, suyu, güneşi arıyorum
anamın göğsünde uyuya kalmış bir çocuk gibi
eğilip göğsünü kokluyorum anamın
o süt kokan göğsünü
yüreğim soğuk kış gecelerinde kalmış bir it gibi titriyor
ne yapsam, ne yapsam olmuyor
sakallarım, tırnaklarım, dişim
saçıma düşen aklar
bir bir yordu beni
sana yüreğimin kapılarını açıyorum, herkes şiir yazıyorum sanıyor
kuş sesleri, martı çığlıkları, deniz köpürdemesini özledim
şuraya uzanıp, göğsünde uyanmayı ne çok isterdim
beklemek usandırıyor beni, sırat köprüsünde idama duruyorum
şarabın, tütünün birde şiirin kutsallığına inanırım
gözlerine dikkatlice bakınca bir çocuğun,
senin gözlerini görüyorum
bir deniz, bir gök, bir kardelen görüyorum
sanki birazdan ölecek gibiyim
öyle umarsız, öyle tepkisiz, öyle suskun bakma gözlerime
gözlerimde seninle ırmaklar dolusu uzun bir yolculuktayız
bir tarafı fırat, bir tarafı dicle kokuyor gözlerinin
bugün yine seni düşündüm
bedeninin tüm sokaklarını zapt etmiş gibi
ibrahim dalkılıç
29/01/2016
13:45 izmir
5.0
100% (4)