6
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
1075
Okunma
.
bir yorgun kuş çiz omzuma
uyusun
arada kanatlasın beni, kaldırsın
bazen ben ona gökyüzü
denizi buruşturup atalım kimi
çöl upuzun uzansın bazı
bir çiçeği ağlayayım uzun, dağınık ve evsiz
o an için bir tek ,çok yol geleyim
içimden kazınan o körpe karanlık
ve dili mahrem bir yalnızlık yeri
o kuşun sırtına yüklenip kendimi
geçivereyim şu kalabalık kafes üzerinden
dudağında gül kanayan kadınları görüp
sileyim bulut pamuklarıyla.
seni hemencecik bileyim
Mart buzundan yükselen uçurum
ve Ağustos gölgelerini tırmanan güneş yakınımda
bu bir armağan.
ağlamak; gül bebeklere
ölü babalarının başında taşın ağırlığınca duran
bir yorgun kuş çiz omzuma
gözleri bir çiçek sessizliği
rüzgar yalayan atlar ve kımıldanan yeşil çimenlerin diyarından
alıp getirsin senden beni
.