UYANÇok uzun zaman olmuş parmaklarımdan konuşmayalı. Dokunarak konuşmaya alışkın ne de olsa derinden gelenler, En buhranlı ve en heyecanlıya herzaman lal tüm sözler, İç dünyamın gelgit denizinde sarhoş bir keşiş gibi gezerken Acımasız bir Geçmiş oluyorum,paralel evrende güneşli ,verandalı, tembel bir türkü Sınırları olmayan bir devlet.her yerde nefes alan çiçek gibi hayaller. Güleryüzlü tanrısal katliamlar ,takım elbiseli korsanlar sarmışken dünyayı, hayal etmek ne kadar zor bazen. tüm o pembe umutları hala beslenme çantanda saklayabilmek. ve satın almadan sevebilmek tüm ön ödemesiz güzel yarınları. Yaralı özgürlüğüm.özgürlüğümüz.. Birbirimizi kaybettiğimizdendir bu düş kırıklığı. Çaldığın kan benimdir ,sessiz sedasız bir köşede emdiğin kapitalist hoşnutluğun. Kemirdiğin keyiflerin içinde kaç Suriye’li kara çocuğun gözyaşı saklıdır bir bilsen. Ya da milyonlarca parçalanmış tebessümü,sürgün belası açlığı saklı Cebinde anlamsızca dolaşan sadık metal bozukluğun Kafanda tüm adaletsizlikleri çarpışırken bu plastik dünyanın, Kalmak ne kadar zorsa,gitmek de bir o kadar cam kırığı yalın ayaklarında. Vampir takıntıların, narsist korkuların görmezden gelirken bu trajik çığlıkları. Sanal bir dünyada yok oluşunu kutluyorsun her gün Kadrajda trend silikon memelerin ,vesikalı mahremi silueti büzük dudakların Sahne arkasında siyah kirli tırnakların ,sirke ekşisi vicdanınla. İçimizdeki insan sevgisinden kurban edemedik seni ,sizi. Aslında egoist aptallığınız,bir arada olamayışınızdır bizi her defasında bu hamster kafesinin çarkına geri bırakan. Dokuz altı köleliğimizi daimi kılan. Görmedikçe azalacaksın. Sen görmedikçe onlar seni daha da hiçe sayacaklar. Her defasında seni daha derin kasvetli bir uykuya ,pembe panjurlu bir kuyuya bırakacaklar. Bu yüzden aslında hiç yaşamadığın özgürlüğüne uzan. Verilenler hak değil ,sadece alınanlardır yaşam. Uyan ! Demir Ferhat Bilal / 13.01.2016 |