0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1010
Okunma
senin saraylarda sultanlığın
benim, bir serçenin açlığını dualamama hükmedemez
zapta geçmez hamiyet
ne emir keser onu,ne de gizli gözle görülmez
zındık dersin ya bana
bütün dillerden anlar tanrı
kim tutturur kim tutturamaz bilinmez
benim turablığım
senin haşmetinden yücedir
su sanırsın ya deryaları,dağları yarattığın
dervişin elinde tesbih
sana bilmecedir
benim körlüğüm
yol olur senin aydınlığına
zifri karanlıklarda nasıl seçerim bir bilsen helalı
bu kâinat bu alem,doğuştan bana tercümedir
haramlara uzandığın için sana gecedir
zaman bu
herşey gölgelerin eğiminde gizlidir
buyruk et de gör kudretinle tılsımı
tohum eylesinler zerreyi
o, kendi içinde filizlidir
bütün ateş tanrılarının tutsan da ellerinden
delidir diye ip’e gönderdiğin adamın
divan-ı defterlere sığmayan
bir söz çıkar dilinden
kasım