5
Yorum
18
Beğeni
4,9
Puan
945
Okunma

/ Yutkundum ve sustum
Boğazımdaki hırıltı geçmeyince
Beni birkaç kez öper misiniz diye tekrar yutkundum /
Kendini bu aşktan aklayamazsın diye bağırıp durdu dünlerce ve yarınlarca ellerim.
/ Şimdi dediğin şimdi geçti şimdilik gelecektir çünkü /
Heceleye heceleye bilmediğim bir dilde
Hayır beni bu aşktan aklamıyorum
aksine
Onu bu aşktan sakınıyorum diye kustum ...
"Akşam dedi
akşam kapım aralık yatağım ocak
gir içeri kapat üstümüze şehri"
Nasıl böyle güzelsin diyecek oldum
"Güzel değil dişiyim
ve ağzımdaki türkü yaşlanıyor
o yüzden alıyorum seni koynuma ..."
Yoğun kar yağışı varmış bu gece
dilersen çay içip dağılıp gidelim
"Korkma
Buz tutmadıya ellerin
tuzludur benim gözyaşım çözülür dillerin
Sen dedi
bilmediğin bir ormanda
elinde balta
çığlık çığlığa koşuşturup duran bir çocuksun..."
Ben dedim ben bilmiyordum aşkı ondan oldu
Bu telaş hep
öğretebilir misiniz zahmet olmazsa...
"Zahmet olur
zahmet olursa aşk olur
Lakin sen
katlanamazsın
Çıkıp gider sokağa bulaştırırsın ellerini
sahte namusların kırmızı yüksek topuklarına..."
Hayır dedim ben sizi seveceğim
üstelik sizin bu elleriniz hepsinden kırmızı kokuyor...
Soyundu
suçlu gözlerimle döküldüm karın boşluğuna.
"Bu boşluk dedi
Siz hepiniz bu boşlukta tohum bu boşlukta ölüm
ellerim kırmızı değil kan
Bu boşluktan doğup bu boşluğa ölenlerden arta kalan"
Oysa ne kadar yalnızsınız ben sevmek istedim sade
Diyip
giyinip gittim
Öğretilmişti esaretinden memnun olana
Yusuf olunmayacağı...
5.0
93% (14)
4.0
7% (1)