13
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
2230
Okunma

Rivayetlere yüklü çökkünlüğüme mahal veren
Hüznü yeknesak fazlasıyla pervasız
Ölü ve körelmiş yetilerime nazire eden
Sitemi düşürmeyen dilinden,
Mıhlanmış yerin dibine,
Kör vicdanların elinde oyuncak,
Cefa yükün en ağırı,
Belli işte, yüreğe zor gelen.
Hicranı, muğlâk tedirginliklerime düşmüşken
Gölgesi kanayan dünlerin, hanidir ruhuna okuduğum
Surelerde kaybolmuşluğum:
Sitemkâr, beynamaz müritleri şeytanın
Taparken ilahına;
Hörgücü eğri, muğlâk yaratıları
Engebeli düzlem ertesi sırtların
Karınca torbası rahmine düşen tohum kadar
İsyankâr ve ulvi bir dokunuşla cebbar gölgelerin
Tedirgin ihlali.
Sanırsın ki düş ertesi bir yorgunluk:
Kâh mefta kâh cenin,
İnkârı ne mümkün:
Ahir ömürde ne çok tasa,
Mükellef bir sofra oysa
Varlıkların dayatası,
Boydan boya dizilmiş tahakkümperver mizaçlarına
Kondurdukları mendebur ve çalıntı bir kahkaha.
Dünü öteleyip, yarına çıkma kaygısı,
Önü kapalı, mizacı karmaşık,
Yılgın adam öfkesi.
Yılan ve sakil izbelerde kıvrımları belirgin bir kadın:
Sanırsın ki dünkü çocuk
Ve soluduğu her bir cümle alabildiğine sitem yüklü
Babadan zengin belli,
Kim bilir belki de sakil bir aşüfte.
Hüzne delalet gece,
Geceye gebe hüzün.
Geldim, gördüm de ne oldu
Kırık bir hıçkırık tıkadı genzimi.
Ah ben: Asabi, yangın yürekli bir sefil,
Gönül teknemde durgun bir hava,
Gölgelere meyletmiş bir kez
Sanırsın ki doğuştan sabıkalı.
Hacizli dünya; yorgun ve telaşlı
Gün kısık gözlerimin nezdinde.
Anlık tereddütlerin muğlâk yaratılarına
Hoşnut bir tezahürü yeknesak iğneli ahkâmların.
Emsalsiz bir gıybet, sirayet ettiğim
Nakşeden defolu ne çok söylence,
Rast geldim bir kez
Kaderin hükümranlığına
Söz geçiremediğim,
Hanidir ıssızlığımın ortasına diktiğim
Tohumlarım ve biteviye nifak sokanlara inat
Soluduğum her köşe başı.
Solduğum kıyısı gönlün
Haznemde yenilgi,
Bağrımda gönül yarası.
Ümmetime sığınıp da,
Kapı önüne konduğum
Ve dirayetsizliğime paye veren
Aslını inkâr etmekse mağlup geldiğim
En sakıncalı notayım.
İmtina etmekse payına düşen,
Hadi savur sen de gölgemi
Ki layığımı bulayım.
Kırık haznelerin solgun çiçekleri,
Kıdemli yalnızlıkların ahkâm kesen deviniminde
Kayıp verilen nice yakarış
Bir nebze de olsa serzeniş
Yüklü olmasa da sitem addetme asla
Yürekten geçeni;
Yolu kayıp bir serkeş altı üstü
Teferruatı yürekte gizli
Nicedir emsalsiz bildiğim hazin dokunuşu kaderin
Uzak bilip yakın hissettiğim.
5.0
100% (17)