11
Yorum
37
Beğeni
0,0
Puan
1280
Okunma

gün kırıkları düşüyor üstüme
biraz acı
biraz buruk bir adı var güneşin
beş paralık adamları içeri aldığımdan beri
odam buzdolabı
kapağını açtıkça soğuk vurur yüzüme
adın düşer aklıma
ürperirim..
gözlerimde oynaşan
kaybetmenin yitik düşleri
acıyla sevişmekten yorgun
donuk donuk bakıyor
bir sigara yakmak iyi gelirdi eskiden
şimdi o da kesmiyor
kesmiyor hasretin soluk benzini bir paketten aşağı.
kaçak döğüşüyorum artık
aleni çıkmıyorum kimsenin karşısına
resimlerim siyah beyaz
eski zaman aşklardan kalma
sırtımı dönmek aklımın köşesinden dahi geçmiyor
dürüstlüğe herkesin karnı tok
biraz yalan biriktirmeliyim yüreğimin yaralı kısmına
öpecek o kadar çok yılan var ki
besmelesiz tutmamak lazım dillerini.
şu sıralar
estetikten yoksun bakışlara tahammülüm yok
bileklerim o yüzden kesik
kansız nice yaralarım var daha
kansızları tanıdığım gün gibi sıcaklığı damarlarımda
çıkacak kör bir bıçak arıyorlar
sabırlıyım
sabır taşına meyledeli beri
henüz çatlamadım şükür.
gönlümde masat
nefreti bileyliyorum
kesin artık sesinizi soğuk mevsimler
torbaya mı girdi güneşin ayakları
neden hala soğuksunuz bu kadar
Aralığın kapısı aralık kalmış
hep mi börtü böcek üşüşür bu mevsimde
hani toprak anaya sarılırlardı eskiden
yalan mıydı.
kelimelerimin üstünü sahte gülücüklerle örtüyorum
yoruldum demek için genç
yaşamak için yaşlıyım şimdi
hayatı erteleme günahını kabul etmiyorum
asıl suçlular
elleri, olmayan yüreklerinde dolaşırken ortalıkta
sevdanın ceremesini
hep vurulanın ödemesi ne kadar makbul.
Ayvazım DENİZ