Asırları misafir etmiş bu toprak.
En büyük dualar burada edilmiş.
Destursuz girdin mi içeri kımıldamazmış yaprak.
Evlerin bacalarına tarihten parçalar serpilmiş.

İçinde saklı en tatlı nameler.
Parmağını kaldırmış,meraklı minareler.
İhtişamı gözleri kamaştırıyor.
Bıraksalar süngüleriyle gökyüzünü delecekler.

Uğultusu kavramış bütün beyinleri yine.
Geçip karşısına bağırsan.
Ne zararı olabilir daldaki güle ?
Koparmassan yeter dalından.
Yaşasın istiyorsan,kıymet vereceksin sevgine.

Ben hiç görmeden sevdim seni.
Nasıl engel olayım ?
Alırken bağrına Fatihi.
Sadece sendin o hisseden son nefesi.

Üstünden eksik olmayan martılar.
Neyin derdindeler,neyi kolluyorlar.
Sadece resmini gördüm,geçiyordu bir küheylan.
Boğazında derin bir düğüm var.
Sokak aralarına dağılmış derin yaralar.

Sana değemez,ne bir el ne bir düşman!
Senin altında nice yiğitler var yatan.
Tepelerin,kor ateşi canlandırır da yakar.
Seni gökten selamlayan bir peygamber var.