Dört elif miktari içime çeksem seni diyorum
Güneşe kendini teslim eden gece gibi olmasada
Deve kusu gibi kafanı omzuma göm istiyorum.
Ben bu aralar ayrılığın acısını emdiren bir anneyim, göz / bebeklerime.
Sigaramı, çok param var diye,  değiştirdiğimde, sigarama ihanet ettiğimi düşenen bir adamım,
Benden sana aşktan başka birşey gelmez.
Ben, tanrı için kurban edilmesine bile karşıyken hayvanların, hişş bu aramızda kalsın, tanrı duymasın.
Gönlümden sana , aşktan başka birşey gelmez.
Güven istiyorum sonra bana
Canını yeni güne teslim eden gece gibi.
Bıraktığım yerde bulmak istiyorum seni
Hergün 4 çocuklu ailesine bakmak zorunda olan babamın mesaisi gibi.
Öyle komik bir adam değilimdir mesela
Sihirbazlıkda bilmem, şapkadan anca aşk çıkarırım, o da sana gelmez.
Bu arada ne zor babasızlık, annesizlik, çaresizlik, parasızlık ve sonra hepsinin toplamı kimsesizlik.
Ağlama duvarını aşıyor çığlığı kırmızı ölümlü konsomatrislerin
Gün devirmek üzereyken şarampole kara saçlarını karanlığın.
Ben, ölümün yoluna kanaryalar, dizmekle meşgulüm.
Çünkü biliyorum en çok kanaryalar kanar.
Azraille çektereceğim en son fotoğrafı
Bu fotoğrafı tanrı çekecek.
Marmara kana bulanacak sevgilim
Kıyılarına vuracak cesedim, iç denizlerinin.
Ben en çok boğularak ölmekten korkuyorum sevgilim
Senin bana hiç ulaşamayan sesinde.
Yüzüm bunca hüzne rağmen gülümsüyor
En son fotoğrafı tanrıyla çektireceğim
Bunu azrail çekecek.

Ne çok zor şey imiş
hiç olmak istemediğin biri olmak
yani hiç olmak.