inadına aşk mı
aşkın inadına mı
suskunluğa giydirilmiş örtüleri parçalasın diye
zaman, sana koşarım
sesten bir ormana dalarcasına
her sözcüğün bir ağaç
gülüşün nazlı bir dere
ellerinin sıcaklığı kuş cıvıltısı
yüzünün topoğrafyasında şekillenir
umudun bozkırı
deki başlasın gözbebeklerimi şenlendiren
düşten bir raks
içimdeki korkuları alıp
aralık ayazından suskunluğu öğrenmiş
ağaç gövdelerine vururken gece
sana bir şems hikayesi anlatsın
yolculuğu aşkın ateşiyle süren bu şair
şiirler döksün gelişine gidişine
susuşunda hüzünleri çağırıp masasına
seni anlatsın sağırların susmayan bakışlarına
sensizlik sessizlikten bir çığ olup
vurmadan yalnızlığın yamaçlarında
uzat elini gör, neler değişir aşkın yangınlarında
yanmak eyleminin en vakur anında
seni getirsin yazgı
sana varsın tüm yollar

15/12/2015
İSTANBUL
ali rıfat arku