Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
pomborya
pomborya

var mı yüreğinde bir heyecan.....

Yorum

var mı yüreğinde bir heyecan.....

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1836

Okunma

var mı yüreğinde bir heyecan.....


Var mı Yüreğinde Bir Heyeca
nOluyor mu yüreğinde bir heyecan, atıyor mu güm güm diye?
Şu an bir heyecan hissediyorsan, nedir adı bilemiyorum ama
sevmekse bunun adı, bunu anlamak için
görmem ve yaşamam mı gerek, diyorsun.
Aradığım sensin, bundan eminim; sakın bir yere kaybolma.
Sen benim tek düşüncemsin ve bana yazdıransın.
Sevilensin bunu unutma güzelim…
Söylesene bana: Sende beni bir gün gerçekten sever misin?
Evet, zor iştir sevmek, bunu biliyorum.
Hele alışık değilsen, tamamen zorlaşır her şey.
Sevgi varsa zaten tertemizdir; leke kabul eder mi hiç?
Gönüllere yerleşmişse o güneş, asla kirleri barındırmaz etrafında.
Yeter ki buna hazır olalım: sevilelim, sevmesini bilelim.
Gerisi kolay nasılsa, çorap söküğü gibi gelir.
Bu konuda yeniden başa dönmek istemiyorum;
zor şeylerdir bunlar, o bakımdan diyorum: geriye dönmek yok.
İnce çizgileri var, matematik hesabı kadar zor çizgiler.
İyi algılayıp, çok iyi düşünüp taşınmak gerek, yaralanmadan.
Sonra bu yaralardan kurtulmak kolay olmayacaktır.
Bu yüzden olmaz şeylere “olur” gözüyle bakmak hayal olur derim ben.
Bak, bu konuda haklıyım; düşün, sende hak vereceksin bana.
Biliyorum, sonunda yaşlanmak var ve ondan sonra başlayan ağrılar,
“ah keşke” demeler… Faydası olmayacaktır.
Biliyorum, yaşadım, gördüm ve öğrendim artık.
İşte geldik gidiyoruz gülüm, ama bunun için engel ben değilim;
senin durumundur, biliyorsun değil mi?
Ben seni bulmak ve sevmek istiyorum ama…
Hep bir şiir aradı gözlerim:
Öyle bir şiir olsun ki, okurken “işte bu, işte bu” diyebileyim.
O şiiri okurken kendime bakıp demeliyim ki:
Bu şiir benim gövdemdir, heceleri de dallarım.
Dallarımda kuş sesleri,
yapraklarımda böcek cızırtıları, salıncaklarda çocuklar…
Uçurtmalar uçurtmalı; kayan yıldıza bakıp “bu benim yıldızım” diyebilmeliyim.
Kara gecelerden uzak, duyulan sesler müzik ve kahkahalar olmalı.
Boş verelim dünyanın gamını, kasavetini; üç günlük dünya, gelip gidiyoruz.
Kuruş için satılmamalı insanlık.
Şiiri okurken seni görmesem de yanımda hissetmeliyim:
böyle derin, böyle sonsuz. Hayatı sev, en çok da kendini sev.
Seni seveni sev.
“Seviyorum, seviyorum” diyebilmeyi önemse.
Yarınlar sakıncalı; yarınlar suya hasret olabilir… Var mı yüreğinde bir heyecan?
Atıyor mu sen-sen diye gülüm?
Şu an bir heyecan hissediyorsam, ediyorsan eğer,
neddir bunun adı bilemem ama
sevmekse bunun adı, bunu anlamak için yaşamam gerek;
bunu çok iyi anladım.
Sevgi varsa zaten tertemizdir; leke kabul eder mi hiç?
Gönüllere yerleşmişse o güneş asla kirleri barındırır mı?
Yeter ki buna hazır olalım…
Gerisi kolay nasılsa. İstiyorum seni: ekmek gibi, su gibi,
yanağıma değen sıcak bir nefes gibi.
İstiyorum seni ve o tertemiz sevgini.
Tenimin tenine değecek o mevsimi bekliyorum.
Bunu söylemek için çok erken biliyorum ama
yarına senedim olmadan yaşadığım, bildiğim içindir bu acelem; ondan.
Korkularım var elbette, endişelerim de az değil bir tanem.
Ürkekliğim sevdaya dair ama aldırmıyorum.
Gözlerimde kısalıyor kelimeler;
ben kollarımı da uzatmak istiyorum sana doğru.
Ocakta ne pişer, şişeden ne düşer bilemem ama
dilimde bir şarkı olacaktır kesin…
Bunları seninle yaşamak, seni düşünüp özlemek istiyorum.
Saatler hep aynı vakte kalsın böyle gecede;
sen hiç kalkıp gitme, isterse hiç güneş açmasın!
Ben seni uyurken seyredeyim istiyorum…
Her seferinde bir damla daha akıyor,
her seferinde biraz daha yaklaşıyorsun,
her seferinde biraz daha acıyor yüreğim,
her seferinde bir halka daha alıyorsun mesafelerden.
Yaklaşıyor, beni sana çekiyorsun:
belden kesik fistan giymiş, eli kınalı gelin gibi.
Bakışlarımda hep bir umut var; geri döneceksin biliyorum.
Yamaçlarda kır çiçekleri, upuzun sarmaşıklar…
Nakış işler gibi gün sayıyorum, hâlâ umutlardayım.
Ve vurdumduymaz bir halde seyrediyorum bir memleketin yok oluşunu.
Sadece ben değilim seyreden; herkes seyrediyor benim gibi, bakıyorlar.
Herkesin bakışları boşlukta; bir garip olmuşuz.
Yaklaşmak an meselesidir, bunun farkında mısın?
Bazen tıkanır her şey; geri yutmak zorunda kalırsın ya…
Her şeyi unutup yokmuş gibi.
Bazen sular akıyor gibi görünse de aslında donmuştur.
Belki bir ateş gerekecektir ısıtmak için,
belki de bir buz kırıcısı.
Her şeye rağmen insan olmak gerekir gene de.
O görünen donmuş su olsa da, sen her zaman içini sıcak tutmalısın.
Çünkü insan olmanın gereğidir bütün bunlar…
Bilemiyorum; bunun için adım, yürek, göz ve gönül gerek,
öyle değil mi? Bir dünya ki hep aydınlık, hep güneş olsun istesem de
biliyorum böyle bir dünya yok.
Elimizde bir tek dünya var, onu da hızla kirletiyoruz.
Temiz kalmaya çalışanlar vardır; bizler gibi bir kaç kişi, o kadar.
Ben böyle bir dünya arıyorum: sevgi dünyasını, ama bulamıyorum.
Herkes sevsin, herkes her şeyi sevsin istiyorum;
doğadaki güzellikler kirletilmesin…
İşte bütün bunların arasında seviyorum istiyorum seni.
Hayat güzel, sen güzelsin, sevmek güzel; daha ne olsun…
Gündüz Yavuz






Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Var mı yüreğinde bir heyecan..... Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Var mı yüreğinde bir heyecan..... şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
var mı yüreğinde bir heyecan..... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL