2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
961
Okunma
Zaman yaralı hayatların örs vurgunu
Bu çekiç hiç durmaz mı?
Hiç durmaz mı ipleri idam lekeli sıkıntılar
Kaç sabır saplandı toprağımın çıbanlı nadasına
Kanı kaynayan aşk, hoyrat hüzünler ve ey hayat!
Biriken dolunay sancılı yoksulluklar
Işığı alnımda şavkıyan hançer yalnızlıkları.
Yollar tırmanıyor içimde tozlu yorgunluklarıyla
Rengi karanlık bir fitilde yanıyor yazgım
Avuçlar dolusu babam akıyor gözlerimden
Son sarhoşuydu, öfke kokulu mor salkımların
Gülüşünde, gözleri esmer bir çınar dinginliği
Elinde şubat gecelerinden bir uykusuzluk
Göğsünde mayası acıdan bıkkın bir ecel
Kutup yıldızına bağdaş kuruyor külhani
Hasret çizecek duvarlara sonra
Hayatı sağır eden çaresizlikler rengi.
Bulup da kayıplarına karıştığım sınırsızlık
Rengi zemheriye çalan hasretler çıkmazı
Çok bilinmeyenli denklemler tüketiyor bizi
Tek bilinmeyenli okyanus suskunluğuna gidişler
Boynu bükük çiçekler giriyor aramıza
Bir türkü esir düşüyor yavaşca
Uzaklara savrulan ayrılıklarda.
Latif KÖYBAŞ
5.0
100% (4)