24
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
1334
Okunma
maviler düştü yeryüzüne
sen yoktun şila
dört duvar arasında yudumluyorum sensizliği
bir masal büyüyor dağların yıkılışlarına
yakıyor kendini bağrımdan çıkardığım şiir
kanatlandı kırlangıçlar
kulağıma bir şeyler fısıldarcasına
dudağımdan hiç düşmeyen yokluğun
sarıyor içimin coğrafyalarını şila
Umudun serin sularında
bilinmeyen bir ses yankılandı
ses, sessiz
Gürül gürül akan ırmak donuyor
kanı çekildi sevdanın şila
üşüdü ırmak
Haylazlaşan vedalar yalnızlığın dibinden yürüdü
ben ışığına yürürken şila
bakışlarında gecikmeden gel çağrısı ezilirken
yokluğun karanlık bir kuyuydu
gebere bildiğimce ’susuyorum’ sana
kayboluşuna tanık ol şila ...
5.0
100% (28)