10
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
2720
Okunma

Kısım - II ) Nâr
Gölgeler adımını sürerken bir günahın
Melekler semah döner, kul imanı fısıldar.
Tövbesi "hu" çekerken yağmurlu bir sabahın
Denizler sonsuzluğu, göl limanı fısıldar.
Simsiyah bir sessizlik tutup soğuk elini
Secdeye yanaştırır bitmeyen emelini.
Öyle bir an gelir ki unutup amelini
Yangınlar İbrahim’i, gül dumanı fısıldar.
Sararırken yapraklar titreyen dal üstünde
Geceler sabahlarken bin bir masal üstünde
Uçsuz bucaksız sahra geçilir sal üstünde
Yelkovan imtihanı, ten zamanı fısıldar.
Kuşlar su içmek için konarken avucuna
Sırılsıklam ıslanıp katlanır sonucuna
Ve yağmurlar düşerken bir kirpiğin ucuna
Toprak "Rahim"i anar, gök "Rahman"ı fısıldar.
Başka bir hasret düşer yâdına uzaklardan
Can kırığı özlemler yükselir sokaklardan
Bir pişmanlık bestesi dökülür dudaklardan
Gönül eyvahı susar, dil amanı fısıldar.
Sonra derin bir hüsran gönlünde hüküm sürer
Baktığın her aynadan ruhuna hüzün girer
Yıldızlar göç ederken semadan birer birer
Takvimler sonbaharı, gün “o anı” fısıldar.
Yavuz Doğan
02.12.2015
5.0
100% (24)