3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1564
Okunma

Yağmurla uyandım bu sabah
Yine sana iştiyakla uyandım
Yokluğuna , hasretine, gamına
Mecalimce dayandım
Gittin kurudu nefesim
Gittin kesildi sesim
Sustum oyunbozanlar arasında
Ben, ardınca sürüklenen divanen
Olmadığın hayata da yandım
Sağnaklar süpürürken kaldırımdaki ayakları
Silinen hatıraları izliyordu gözlerim
Sokaklar pek bir tenhaydı
Bir nevi şimdilerdeki yüreğim gibi
Kimsesizdi evler, ağaçlar,kuşlar
Yorgundu feri sönen lambalar
Dargındı bana yağan yağmur ve bu sonbahar
Damlalar oynaşırken camlarda
Hayallerim büyüyordu ebedi
Tutuyordu fikrimi usulca kapına bırakıyordu
Ah bu ruhumu ateşleyen yağmurun sesi
Kül rengi sabahımı
Şehrimin tamamını
Kuruyan sol yanımı
Aşk ile yıkayan yağmur
Senle düştüm gül yüzlere ipek tenlere
Sırma saçlara kınalı avuçlara
Ve de iflah olmaz kıymet bilmez
Vefasız yüreklere
Yağdın ve aktın durmadan
Damlana hasret aşıkların peşinde
Durulup sağnakların çıkınca perdeye güneş
Kaynamaya durdu perişan ruhum
Ağzıma,yüzüme, gözüme dolan yağmur
Ak penceremden gönlüme
Ak ki kalphaneme dolsun beklediğim huzur
Ki sen Hüda’nın rahmetisin...
5.0
100% (6)