2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1019
Okunma
hep
boş karanlıklar
uyku hizmetkarı suskunluğunu buldu
damları su tutmaz yıldızlar
yapışkan satırlar gibi ışığın yüreğine düşmekte
mürekkep rengindeki ay
harcanılmış rüya öksüzlükleri gibi
iftirayla ölüyor virgülsüz duygular
titriyor noktasız hayallerin damak tadı
simsiyah
içsel dürtülerin satır kavgaları
ki...
nefessiz gökyüzünün telaşı
kliniksiz yayılmış ve de güçsüz
kanayan yağmurlar üretiyor bulutların siyahı
ha çıktı fırtına ha çıkacak
ama/
bomboş karanlıkların duası
masumluğun avuç içinin sakın yağmurlarında gizli
oda biliyor,
her şey,
yüreğin terinden yağan ışıkla,
geceye sırılsıklam bir ak bırakılmış.
....
5.0
100% (8)
Cevap Yaz