3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1848
Okunma

sensizliğin Mayısından beri
kirli sarı benim bakışlarım
yalnızlık düşüğü hıçkırıklarım
avuçlarımda zamansız açan
hüzün gözlü bir papatya tanıdım
lanet olsun ki
eksikti yine bir yaprak
fallar kuruydu, umutsa çatlak
o yüzden hoyratım işte sevdana
ne yapayım?
çığlık çığlığa
sevişirken cümleler şiirimde
bana yasak yürünesi yollarım
söküyorum ördüğüm adımları
sana ulaşan yollardan
giyinirken bıkkınlık ütülü
ıslak yalnızlığı
bir eksik kalmışlığın
bir eksik bırakılmışlığın hiçliğindeyim şimdi
konuşursam sesim değer de,
yaralanır dilsiz sayıklamalarım
bilsen
saklanıp kendi içime
ne kadar çok yalanlar söylüyorum
inim inim susarak
basıp bağrıma renksiz yokluğunu
avutup kendimi gecenin üşengeçliğiyle
ne çok yarım kaldı feryadlarım
suskunluğumun ağır yaraladığı bekleyişlerim
kayıp giderken ömrümün merdivenlerinden
sensizliğimi çalıp senden
meğer ne çok eksiltmişim
yudum yudum
kendimi kendimden
göçmen kuşlar gibi
terk ediyorum şimdi mevsimleri
dudağımın kumsalına
gri bir gülümseme kazıp
defnediyorum bütün gülüşlerimi
soğuk iklimin vuslatına asıp intiharımı
buruşturulup atılmış bir mektup gibi
ürkek bakışlı kahırlarımı ateşe verip
s/atıp umursamazlığa, sana dilediğim tüm özürleri
çatık kaşlı sonsuzluğuma yürüyorum
yokluğunca sancılı betimsizlik
sızarken solumun yongasına
yalanlarcasına tüm sessiz kalmışlıklarımı
mahçubuyum şimdi yollarına döktüğüm şiirlerin
artık ben bende değilim
aldanıp da yazdıklarıma
düşürüp kendini hoyrat yanılgıma
içimim arızalı, taşlı, can kırığı dolu yollarında
sakın, ama sakın beni arayıp bulma
Utku Aksu 08.07.2014 00:04 Detmold
5.0
100% (8)