1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2841
Okunma
beni hayran ettin
damarlarındaki kanda yüzerken
parmak parmak
el el
kol kol
aldın beni düşlerimden
uyandırıp miskin uykumdan
bağırmayı öğrettin fısıltılarla
ağlamayı
ölmeyi
paylaşmayı öğrettin
sen
yüreğimin aradığı ses
nerdesin
gözümün nuru
ışık gündüzüme
uçarken aldığım soluk
acıya alışmak için dişlediğim
bileğimdeki dişlerin izi
karabulutlarla
geceyle savaşan
güneşin kardeşi
kanım
canım
cananım
nerdesin
kalmıştın geride benden ileride
ne oldu
kaldın benden de geride
sen
aşılayan doktor
milyarları sıfır eden düşüncede
ne sözlerdi
ne ilaçtı
ne dersti onlar
yaşam üniversitemizdeki öğretmenimiz
dersler mi bitti
yoruldun mu
nerdesin
büyük emekçi/ garip gurbetçi
kanadı kırık göçmen kuş
sesim kısık
soluğum kesik
gözüm kör
soluğunu ver
sesini
gözünün birini
al kanadımı uçalım
uçalım da gör
bağıralım ağız ağıza yer gök inlesin
kanat çırpalım karabulutlar geceler dinlesin
kardeşliği öğreten büyük yoldaş
zaman geç değil
geç olacak
nerdesin
düşüncelerimin suyu havası
sıkıntılarımın esintili temizlikçisi
yurdun yağmuru
poyrazı
yurdum/ kurtuluş kanlarım satılıyor
şehitlerim gelecek hortlayarak
nerdesin
düşünce suçlusu parmaklıklar ardında
inada inat yanarak yaşayan
birgün birgün yılları sayan
o gün gelmedi mi bunca zaman
(gazetelerde okudum uzay turlarının
başlayacağını/ biletlerin satıldığını)
özlemim taştı taşacak yüreğimden
nerdesin
övgüm sana yergim sana
gülmüyorsun
bari ağlasana
sen
çocuğuna ölümü öğreten
karatoprağın beyaz kefenlisi
kefeninle mi aklanacaksın
nerdesin
Armutçuk ’ 90-91
Salim ÇALIK
GÜLMEKLE AĞLAMAK ARASI - Sf.69-72