0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
512
Okunma
Nasıl sevdin deme tarifi yok ki;
Vatan bilip sevdim yar bilip sevdim…
Gönül şehriyarın burcunda bayrak;
Kale bilip sevdim sur bilip sevdim…
Bülbülüm, feryatla güllerde gezen;
Mihriban namıyla dillerde gezen;
Mızrabın vurduğu tellerde gezen;
Cura bilip sevdim tar bilip sevdim…
Sevda pazarında gördüğüm hikmet;
Bir gülüş uğruna çektiğim zahmet;
Gözlerin bahçeme dökülen rahmet;
Yağmur bilip sevdim kar bilip sevdim…
Mevlana diliyle titrerken yürek;
Ferhat’ın gücüne bir müjde gerek;
Mecnuna yol verdi kalpteki dilek;
Ateş bilip sevdim kor bilip sevdim…
Dilinden dökülen sözlerden emin;
Gözlerim baktığı gözlerden emin;
Dört kitap üstüne ettiğim yemin;
Namus bilip sevdim ar bilip sevdim…
Yârine müptela gönül yarası;
Yandıkça yanıyor sevda çırası;
Hasretin yaşamla ölüm arası;
Kolay bilip sevdim zor bilip sevdim…
Sözüne inanan çocuksu yanım;
Ey benim vefalı canımda canım;
Özlemde umudum aşkta hüsranım;
Gizli bilip sevdim sır bilip sevdim…
Ali ALTINLI – 06/10/2015
Saat: 13:36
5.0
100% (1)