9
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1578
Okunma

Bir yenilgi ile yüzümüz kararmaz dedi
Sonra en güzel gülümsemesini
kapı koluna bırakıp gitti
Ben seni yoksul evlerin odun sobalı salonlarını sever gibi sevdim Züleyha
Henüz kömür karası hava kirliliği satın alamazdı babam.
Sen hiç kat kaloriferli evleri kıskandın mı
Çocukluktan değildi bunlar
benim ayaklarım çok üşürdü...
Gecikmiş bir yâr(ay)dı
üveylikten ölüyordu kentlerde seviler
Yenik adamların yarası kabuk bağlamaz.
Züleyha
al bu gözyaşını beni ağla
İnan
bu şiirler
Hep unutmak için
oysa
Ellerimi gülüşünde
gülüşünü
eylülde
unuttuğumu anladığımda zemheriydi...
Bir yâr(a) ancak bu kadar güzel büyütülebilirdi
Bu kış
yüreğime tam şuracığa
bir kuş oturdu Züleyha
Nefsime uyandım
Utandım
Oysa utanmadan öpmüştüm boylu boyunca ağzındaki gülüşü...
Gülüşüne sakla beni diye ne çok yalvardım
Ah utançtan
ağlayamadım
Şimdi
Büyüttüğüm her utanç yara oldu Züleyha...
Şimdi
Tanrısız kentlerde
Babası ölmüş evler gibiyim Züleyha
Ah gözü kör olsun yoksulluğun
Linyit kömürü bekleyen evler gibi bekliyorum
seni ben...
Olsun be Züleyha
Büyürken şehirlerde betonarme yârsızlıklar.
Bırak
sensizlikten sızlasın benim ellerim.
Ki ben bilirim
En çok uyurken güzelleşir senin ellerin.
Bilirsin
bazen sevmeye bilmek bile yeter.
Biliyorum ya
bana koynun bu kuyu...
5.0
100% (15)