33
Yorum
68
Beğeni
0,0
Puan
5636
Okunma

gönlümün sensiz hali hep hayalin sararken
sen vuslatı vermeden ayrılığı şart sundun
özlemin kazanın da gönül aşkı ararken
kapadın yolu zalim aşka bir al kart sundun
hasret içinde koyup sinsi sinsi de güldün
çöl olup da yanarken aşkta kavuran zuldün
gül cemale kapılıp özünde geven buldum
bir güvercin beklerken kör bahtıma kurt sundun
ses bile edemedim çizdin karşıt rotayı
gel de bir sar dedikçe aştın dedin kotayı
nankör bir rüzgar gibi gösterdin kör sotayı
hayali sukut ile dert üstüne dert sundun
yol ve yordam çöktükçe ömrümden geçip gittin
birliktelik uğruna kalpte çarpmadan bittin
doğru yanlış bilmedin sevi ters elle ittin
her gün bana bilmece çözüm için kert sundun
göz de doymaz hep açsın eşin dostun atarsın
Cennet çıkmaz bahtına sen ahreti satarsın
Yiyip içip yatarsın her batağa batarsın
hoş bakmak şöyle dursun her daima bert sundun
de bana hiçbir şeyden memnun olmaz mısın sen
bir servet ister busen nereden bulum ki ben
gül göğsün seyri için öşür ister yakan ten
ömrümü hazan ettin her daima mürt sundun
sen kasıp da kavurun sanki de bir gavur’dun
tüm umudu yükledim tutuşta da savurdun
his ve özlemlerimi yakıp yakıp kavur’dun
bu işte baş son yok ki taze alıp gart sundun
sen ne biçim insansın rahmet girmez ki dola
bunca vakitten sonra sen gelmezsin ki yola
haydi var git istersen tüm bahtın açık ola
fani alemi bana iğ gösterip sert sundun…
(21.10.2015) AZAP…