5
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1453
Okunma

Tamiri yok yüreğimin;
Suya ve toprağa pencere açıyor içimde biriken acılar
Bulutlar zemzem suyu ile yıkasa da yüzünü
Silemiyor içimizde biriken ne günahı ne hüznü
Eskisi gibi kokmuyor işte toprak
Ağaçlar arzuhalci dilek çaputlarını savurdu çoktan göğe
Üryan rüzgârlar esti acıya söve söve
Çırılçıplağız yine aşk ile el ele…
Kışa, kuşa, boyanarak soyundu mevsim
Mahremiyeti kalmadı avuçlarımda ne ellerinin, ne dillerinin
Mahremiyeti kalmadı yar ağaçların
Ben, ben bu mevsim böyle ağlarım…
Tamiri yok yüreğimin ;
Aşk dediğin su tabancası
Çocuklar gibi ıslatıyoruz kalbimizi sırılsıklam her an
Sonra özlemle sıvazlanıyor dünyam
Ah yüreğimizde asılı o büyük hüsnü zan
Tahayyül temaşalara figüran oluyorken sevdam
Çalgıların teline düşüyor
Kalbimin her atışı ayrı bir gam
Halimin içinde kaybolan haline kurban
Tamiri yok yüreğimin;
Bülbül şakımazsa dalının ne önemi var
Dikeninde solmaz mı ömrü bahar
Şarkılarım bile yitmiş, makamında ahir zaman saklı
Dilimde bir bülbül ahtı
Ah yüreğim medet!
Gelmedi mi susma vakti…
YASEMİN DEMİR 2015 EKİM AYI NOTLARI