Eylüllere düşerken, takvimin yaprakları
Mansurat deresinden sen diyerek akarım.
Hazana düşmüş gibi gönlümün toprakları
-- Açarım kapıları, eşiklerden bakarım
-- Ben senin gözlerine ne türküler yakarım.

Yağmur vurur camlara, gökte bulutlar kara
İçten içe kanıyor, kapanmaz ki bu yara
Kalbim başka atıyor, çok özledim bu ara
-- Sevda meşalesini gece gündüz yakarım
-- Ben senin gözlerine ne türküler yakarım.

Bakışında gül solar, gonca boynunu eğer
Candan bakan her bakış, inan dünyaya değer
Sevdam aleme sığmaz, ama yüreğe sığar
-- Saçının her teline mavi boncuk takarım
-- Ben senin gözlerine ne türküler yakarım.

Dolaşsam kıyı boyu, dost olsam dalgalara
Geçmişin izi saklı, gözümde halkalara
Bir hoş bakış bir gülüş, özlemim ilgilere
-- Geçerim denizleri, dağ bayırı çıkarım
-- Ben senin gözlerine ne türküler yakarım

RABATLI al mı güzel, beyaz mı al mı güzel,
Yaprağın döken ağaç, çiçekli dal mı güzel,
Canana hoş bakan yüz, söyleyen dil mi güzel ?
-- Ferhat olurum sana, dağ bayırı yıkarım
-- Ben senin gözlerine ne türküler yakarım.


15.09.2015 – Adapazarı
Ertürk DEMİRCİ