1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1502
Okunma

Fırlama bir sabahın eteğine Parçalanmış kelimeler biriktirdim
Darmadağın bir hikayesin şimdi isimsiz ve sanıksız
Bir şafak tetiğinde jiletlenmiş-ti sevdamızın şah damarı
Yetim feryatlara inat eylül ortası zemheri yürekler
Yıl eylül ortası
Gün eylül on ikisi
Vakit eylüllere gebe
Fermansız vurgun yedi sayısız vuslat
Adresi yanlış aşklar filiz verdi sürgün sarısı
Hasret topladık mevsimler boyu cehennem tadında
Amansız bir eylül çekerken kıyametin pimini
Bütün aylar tekti
Eylüldü ölüm
Biz eylüldük ruhumuz dört mevsim gece karanlığı
Umudun rahminde katledildi binlerce cenin
Dar ağacında düğümlendikçe barış çığlıkları
Dam duvarlarına kara kalem yazıldı
İsimsiz hikayesi binlerce gecenin
Siz bilmiyorsunuz
On ikisinde durdu yetim yüreklerin sevinci
Bilmiyorsunuz
Biz on ikiye asılmış Sünepe eylüller biriktirdik
O silik hayallere ağır çekim sayfa çeviren
Sağır ve dilsiz anılar tuttuk siyah beyaz zihnimizde
Ve Parçalandıkça nar çokluğunda
Eylül karanlığı düştü adaletin koynuna
Beyazı zift tutmuş umutlarla,
Kabuksuz hüzünler sektirdik on ikinin özlem kokan sahillerinde
Yargısız hazır infazlar
Dağ gibi ayrılıklar dikti yüreğimizin tam ortasına
Ve Her yıl on bir ayın diyeti gibi
Binlerce yemin kustuk eylül sarısı
Yüreğimizde bir eylül bir başka eylülün üzerine sancılı devrilirken,
Parçalanmış kelimeler biriktirdim
Yorgun hikayemizin kalemsiz yazarına
Oysa bilmedim ayaz yüreklere değmezmiş cehennem ateşi
Celal Şahbaz (yorgunkalem)
5.0
100% (2)