0
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1615
Okunma

Parçalı bulutlu iklimler doğurur gözlerim her dem
Ki
Yağdı yağacak
Taş kırığı
Can yarığı
Mevsimlere açar rahmini kirpiklerim
Kimse bilmez
Görmez kimse
Benden gayrı
Hakkım helâl değildir Hayat
Ne
Sana
Ne
Sende gâmsız pervâsızca kalana
Gideceksen de
Karanlığın çökmesini bekle gözlerime
Demiştim
Şems’in
Kâmer’in
Nücûm’un küsmesini leyl-i zifirime
Kirli pencerelerimin
Bûselik sağralı hıçkırıklar düşürmesini Eylülüm’e
Beni bana katlettirecek
Kendimi içime defnettirecek
K’Ara(n)lık aralıklarda kalan
Boynuma urgan sicim astığım bir Aralık’ı
Bir avuçluk toprak kokusu
Bir ağuşluk çıyan-yılan korkusu
Bir Defter’lik Münker-Nekir sorgusu
Bir sevdanlık berdûş yüreğimdeki
Nihâî nidâ-yı ahhı bekle
Demiştim
Ahmaklığımı biraz
Biraz bîakıl şâdânlığımı
Fütûrsuz nâdânlığımı ya da
Asil damarlarımdan sızacak son
Soysuz kelâmı
Anamın-bacımın ömrüne
Tırnaklarımla nakşedeceğim son yarayı
Evlâdımın, can yarımın bedduâsını
Dudaklarımda
Nihâvent son Hazan t’adı
Sözde yaşamışlığımı
Dipte tortulanan telvesine b’andığım
Bu fahişe hayatın son adımını
Bekle işte
Ayak tırnaklarıma kadar ört üzerime
Yabancılaştığım nefesinin soğukluğunu
Ki
Alışmasın
Isınmasın yokluğuna bedenim
Beklemedin