2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
770
Okunma
gidilen yollar boş
eski sokak arastasında insanlar
döküp saçıyorlar tezgahlarından sözlerini
alan yok
tadı yok çocuk değiliz artık anlıyoruz elmanın dışı ham
içi çürük
gittikçe üreyen bi kurt gibi her somunda yalnızlık
dökülmemiş güneş yomundan
eller aralık
ne çizersek çizelim günübitmemiş masal sayfalarına dağ eteği ırmak ucunda gül
neden ki kırılgan
bu sürülerle çağıl
dönmeli yeniden kalıcıkuşlar gibi saksılarına düşler
o çelik mavisi gök alazlanmalı yeniden
yağmurlar böyle mızmız ve unut
çünkü taşmıştır yağaradım seller dereler
orada o ılgın deniz kenarında vurdukça ölen dalgalar
ellerimle ördüm kumdan kale taşlarını
yaşlarını çakıl
büyük bi menderesten geçtim
bırakıp kendimi çavlan sulara
helmeleniyor göl
insansı bi duruştur bu
her sabah açıp perdeleri bayrak gibi
doğmak her sabah göçmen mezarlarından
saçları kınalı güne
5.0
100% (5)