16
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
1809
Okunma

dudaklardan irtica ederken cümleler
iki kaş bir kurşun vızıltısı
kan revan göz göz olurken içim
sokak arasından kendini vura vura geçiyorken rüzgar
ve geleceğim diyorsun….susa çekiyor yüreğim
sadece sana inanmak istediğim için inanıyorum
epeydir
gözlerim akar
kimi sessizce gider çığlığını yutarken seven
kimi bağırta bağırta,
devirir sevdiğini ölümün kucağına
ne acıymış
göz imbiğinde demleyip içmek anıları
biraz küf kokuyor insanların yürekleri
birazda dibi tutmuş gibi mesela
kazı kazı gitmiyor yer eder gibi, iz verir unutmaya çalıştıkları
oturuveriyor insanın içine birkaç cümle
öle öle sabahı ediyor görmeyi unuttuğumuz rüyalar
lakin ellerimin uzandığı yer kadar dua edebilirim senin için
senin gözlerinin gördüğü yer kadar sevdiğin gibi
gelme eylemi biraz eksik kalıyor bugünlerde
atılmayı unutulmuş birkaç kurşun
sıvazladıkça ölümü getiriyor insan aklına
ve saçlarının kokusu imbatı andırırdı
biraz tuz biraz nem
tense kavruk kumlarda yıkanan yüzüm gibi
bir yudum su avuçlarımdan kayıp gidince
fırtına dağınıklığında bölük pörçük sıvazlar omuzlarını hatırlamayı unuttuğun
dalar gözlerimiz uzaklara, izi kalır tadı damağında kekre
tekil şahıslar mıydı suç dediğimiz Ademoğlu
suç kimin
ölüm ne ola ki
telafisi yok zamansız ölümlerin
nasıl ölünür vakitsiz
hangi yüzümüzle çıkardık Allah katına
kim gömüldü hıçkırık toprağına
hangi ölümlünün namazdır kılınan
dur durak bilmiyor gözyaşlar iz bırakırken yan/aklarımda
sebepsizdi gidişin y/aktığım ağıtlar
çakmak çakmak dökülsün iman tahtamıza
serçeler adını bırakırken sabah ezanlarına
püfür püfür esiyor yüreğim
hadi öp kan otursun dudaklarıma
ana avrat dümdüz, cümle ahali saç baş yola yola
yolcu eder seni bir avuç toprağa
5.0
100% (30)