0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
990
Okunma
. HIRKA İLE KÜLAH-3
Yunus İçi yana yana,
Gitti vardı Karaman’a
Aşka kanat açmalıydı,
Aşk şarabı içmeliydi.
Kâmil mürşit arıyordu,
Her bir yana varıyordu.
Her şey boştu nazarında,
Bir gün yolu üzerinde,
Bir tekkeye yolu düştü.
Etrafa sordu danıştı.
Kamil bir şeyhtir dediler,
Varıp elin öpmek diler.
Başı açık yalın ayak,
Üst baş perişan olarak.
Tekke kapısına vardı,
Müritler onu uyardı.
Buralarda eğlenmeden,
Hele var git yoluna sen.
Deyip Yunus’u savdılar,
Tekkeden taşra kovdular.
“Hani senin tacın, hırkan?
Böyle derviş mi olur can?”
“Dervişlik dedikleri
Hırka ila taç değil
Gönlünü derviş eyleyen
Hırkaya muhtaç değil.”
Dedi, ordan uzaklaştı
Müritler bu söze şaştı
Artından koşturdular
Yanın varıp durdular
Dediler ki hata ettik
Fazla ileriye gittik
Affet sen bizleri derviş
Yaptığımız çirkin bir iş.
Lakin Yunus aldırmadı,
Yolundan geri durmadı.
“Size demek hırka gerek,
Ya da başta taç diyerek.
Onlar pazardan alınır,
Pazarlarda çok bulunur.”
Dedi, tekkeden ıradı,
Aşk-ı Hakk’tı tüm muradı
İbrahim Sağır
5.0
100% (1)