6
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
1848
Okunma

karanlık
nihayet alıştırdım aynalara kendimi
kendim hunharca yarabilirim kalabalığı
haddinden fazla büyük ellerim
parmaklarım daha uzun kulaklarımdan
ama dev değilim
cüssem kaldırır bedenini
bırak sevgilim sokak veletlerini sümüklü
bu nasıl bir hor görme biçimi anlat bana
veyahut filler ölür
evvel saman içinde hep
ne yuvarlak bir masa ne aşağılık bir çay
kırmızı başlığım yok başım sağ ölür
sağ olan sen ol
sevgilim sevgilim her daim sevgilim
küstahlık kabul etmez tanrı
sen bağışla sevişimi
nasıl mahcubum nasıl
nehirleri yağmurdan korusam başka üzülür filler
bağırsam kuduracak dağlar
bağırırsam çarşı karışır
bağırmasam ağzım hapşırır
yaşlanmak haddim değil
sakın suretime alınıp kahrolayım deme
tırnakların kadar keskin gözleri fillerin
karıştırma ve suçlama bari unut
ha gayret başarabilirsin
terk edilince yalnızca angutlar ölür
temmuz-ağustos 2015