7
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
2158
Okunma

Geceyi deşiyorum Ohri gölünün pervazında
gözlerine bakarak yaşamak kaçınılmaz
umurunda değiliz kocaman sınırların
rastgele geçilen sokak aralarında kaybettiğimiz geçmiş
inkar etmiyor rastlayacağımız geleceği
elimizden ufalarak sızıyor gökyüzü
Ohri’ye bakıyorum gözlerine çarpıyor gülüşüm
uzaktayız sahiden
herkesin bildiği uzaklar
otel odalarında bakamadığımız isli duvarlarda
birbirimize mesafesiz sarılıyoruz
sırtımızda kapı cızırtıları
fütursuzca salınan gece
dumura uğratıyor karanlığı
şarap bağlarından mızmızlanan Dionysos
içimizde ne kadar ateş varsa seriyoruz
gölü amansız bir ruletin ırzından çalarak
ellerinden düşen kelebeklere bırakıyorum
herhangileşiyor bekleyişim
geceye sunulmuş kum saatlerini
nasıl dağıtacağını hatırlatıyorum zamana
kuşlar göğsüme göğsüme sığınarak
göğe fırlatıyor yavrularını
dolanarak bakıyorsun kubbesine aziz naum’un
bunu böyle sanmaktan başka bir yol henüz yok elimde
gözlerim hınzır çizgilerinde gelişinin
benim gözlerim sadece
ha gelecek
daha gelecek
bugün sorulur bir kez daha
dokundukça otelin odalarına
suyun niçin kırıldığını
çat kanıma karışan su
sana yetişememin korkusu
ki daha da seviyor olmalıyım
ağrısı artıyor hasretimin