12
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
1675
Okunma

Tekin değil gördüğüm düşler
İrdeleyemem ne de olsa çalıntı her biri.
Kıdemliyim acıdan yana,
Depo misali istifli mübarek gözyaşı.
Neden alınıyorsam üstüme
Sorgu sula hak getire
Döngünün seyrine dalıp gitmişim de
Şu benlik nasıl pejmürde.
Yılgısı, tantanası ömrün
Hadi son bir gayret demek olası mı ki
Yine de atamadığım sırtımdan
Söküp koparamadığım kaç çivi kazılı ise.
Irgat düşlerin nihai yankısı mı yoksa
Duymaktan muzdarip olsam da
Gözüme soka soka
Debelenirken insanoğlu.
Yargısız infaz olsa da adı
Yine de gerekmez mi son bir söz hakkı.
Uçurumun dibinde
Belki şu sığ kıyının görünmez bir köşesinde
Muğlâk olsa da tınısı devinen şiirin
Yol bilip de ayak izlerini takip ettiğim.
Sancısı az mı geldi,
Belki de sonu.
Yoksa demek olsa da nihai karar,
Aynı filmin kaçıncı karesi kim bilir
İsmi olmayan bir kahraman
Haykırırken son repliği:
Ki o bile unutulmuş salonun ağlak bir kıyısında.
Kırılgan bir gün dönümü
Renksiz, soluk bir gecenin sabahı kadar
Nasıl da kahır yüklü onca imge yığını
Çığırtkan şarkıların anlam dolu
Tutarsızlığı mı yoksa
Döngünün maharetindeki
İçin için yıkan o yılgı:
Seğirten her cümlede
Lütuf yüklü varlığının izdüşümünden
Son bir izlek geride kalan
Mahzun ve süzgün yüzün kadar olmasa da
Meylettiğim hüznün soğuk dokunuşu.
Rabıtası belki de son iç dökümümüm.
Nazarında soluduğum şu küf kokulu gece:
Alabildiğine pejmürde
Nasıl nasıl izafi
Rengi çalsa da griye
Göğün niyazındaki son yıldız
Benden son bir hatıra
Tek borcum olsa da sadece bırakacağım
Yaratıcının görünmez ellerine.
5.0
100% (22)